Cenevre 2 Konferansı’na günler kala Esad karşıtı cephenin Batılılar tarafından desteklenen çatı kurumu Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ABD’nin baskısıyla aldığı konferansa katılma kararını askıya alabileceklerini duyurdu.
Kısa süre önce, 18 Ocak’ta İstanbul’daki toplantıda konferansa katılma kararı alan SMDK'nın bu açıklamayı yapmasının nedeni İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ön görüşmelere davet edilmesi ve İran’ın "önkoşulsuzluk" vurgusuyla kabul edeceğini açıklaması.
SMDK İran’a yapılan teklifin geri çekilmesini istiyor.
Ancak aylar önce ABD’nin Suriye’ye müdahalesini önleme amacıyla Suriye’nin kimyasal silahlarını BM denetimine vererek imhasının sağlanması konusunda yaptığı hamleyle Cenevre 2’nin de yolunu açan Rusya, İran’ın görüşmelerden dışlanmasının ”affedilmez bir hata” olacağını belirtti.
SMDK daha önce de konferansa katılma kararı almış, ancak koalisyonu oluşturan bileşenlerin bir kısmından gelen tepkiler üzerine karar geçtiğimiz günlerde bir kez daha gözden geçirilmişti.
Fakat son SMDK toplantısında 58 delege Cenevre'ye gidilmesi yönünde oy kullandı, 14 delege olumsuz oy verirken iki temsilci de çekimser kaldı ve konferansa katılma kararı değişmedi.
Aslında SMDK'nın içindeki itirazlara rağmen konferansa katılmama şansı pek yoktu. Zira ABD aksi durumda desteğini çekeceği mesajı vermişti.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry 18 Ocak’taki toplantı öncesi Cenevre 2’yi “Suriye halkının ve devrimin amacına ulaşması için muhalefetin önündeki en iyi fırsat olarak görünen sürecin başlaması” olarak tanımlarken SMDK'nın katılma konusundaki oylamasına atfen “ABD olumlu bir oylama olmasını arzu ediyor” ifadelerini kullanmıştı.
Batı’nın tavrı
22 Ocak’ta İsviçre’nin Montrö kentinde başlayacak olan öngörüşmeler 40 ülkenin katılımıyla yapılacak. 24 Ocak’ta Cenevre’de sürecek olan konferansta asıl görüşmeler BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi El-Ahdar el-İbrahimi’nin arabuluculuğunda Esad hükümeti ve muhalefet temsilcileri arasında gerçekleşecek.
Konferansta Suriye'de savaşı sona erdirmek için bir geçiş hükümeti kurulması sürecinin başlatılması hedeflense de bu yönde bir sonuç çıkacağı kesin değil.
Ancak ne olursa olsun muhalefetle Esad hükümetinin bir araya getirilmesi Rusya ve ABD arasında varılan anlaşmanın yürürlüğe koyulduğunun teyidi anlamına gelecek.
Zaten son günlerde medyada Batılı ülkelerin istihbarat servislerinin Esad hükümetiyle görüştüğü yönünde haberler çıkmaya başlamış, bu durum radikal İslamcı örgütlerin güçlenmesinin uluslararası toplumda kaygı yarattığı şeklinde değerlendirilmişti.
Esad güçlü görünüyor
Bir yandan konferanstan muhalefetin istediği gibi bir sonuç çıkmayacağı da kesin denebilir, çünkü muhalefetin konferansa katılmak için baştan beri ısrarla vurguladığı seçimlerde Beşar Esad’ın bir daha aday olmama şartı artık Batılılar tarafından da görmezden geliniyor.
Nitekim Esad son yaptığı açıklamada, iktidarı bırakmaya niyetli olmadığını ve bu konunun konferansın gündeminde yer almadığını söyledi.
Suriye hükümeti baştan beri konferans için ön şart getirilmemesi gerektiğini savunuyordu.
Kürtlerin talebi
Suriyeli Kürtlerin durumu da konferans öncesi tartışılan konulardan biri oldu. Suriyeli Kürtler Cenevre 2’de tek başlarına, bağımsız bir heyetle temsil edilmek istediklerini defalarca dile getirmelerine rağmen bu talepleri karşılık bulmadı.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) 24 Aralık’ta Erbil’de biraraya geldiklerinde bu yönde karar almıştı.
Ancak son durumda Kürtler SMDK içinde yer alacak delegelerle temsil edilecek.
Radikal yazarı Fehim Taştekin konuyla ilgili yazısında SMDK'nın Kürtlere iki koltuktan fazlasını önermediğini belirtti.
Taştekin’in Kürt kaynaklara dayanarak aktardığına göre, ABD’nin Eski Şam Büyükelçisi Robert Ford, PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’e “Cenevre’ye davet edilseniz bile Kürt meselesinin açmayacaksınız” şartı koşmuş.
Taştekin, Rusya’nın Müslim’e “Kürt meselesini şimdi gündeme getirme. Bunu diğer toplantılara bırak” dediğini de yazdı.
“Rusya hem SMDK hem dış destekçileri arasında artan bölünmüşlüğün Kürtler nedeniyle Cenevre sürecini öldüren bir noktaya varmasını istemiyor.”
Bölünmüş muhalefet
Cenevre 2 yaklaşırken Suriye’nin içindeki savaş devam ediyor. Esad karşıtı gruplar arasında bölünmüşlük de sürüyor.
SUK’un desteklediği ve uzun süre Suriye’deki savaşın en güçlü muhalif askeri gücü olan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) artık muhalifler içindeki gücünü ve denetlediği alanları kaybetmiş durumda.
Buna paralel olarak rejime karşı savaşan gruplar arasında El Nusra Cephesi, El Kaide bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), İslami Cephe’nin ağırlığı hissediliyor.
IŞİD ve İslami Cephe aynı zamanda çeşitli bölgelerde kendi aralarında da savaşıyor. (YY)