4 Nisan "Uluslararası Mayın Bilincini Geliştirme ve Mayın Hareketini Destekleme Günü" için açıklama yapan Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, "2004'te Türkiye’de her üç günde bir 1 kişi mayın veya çatışmalardan kalan patlayıcı maddeler nedeniyle ya yaşamını yitiriyor ya da sakat kalıyordu, 2008 yılına ait rakamlarda hiçbir değişiklik olmadı" diyor.
"Türkiye mayınları imha etmedi, sözleşmeyi ihlal etti"
Türkiye, Ottawa Sözleşmesi diye bilinen, kara mayınlarıyla ilgili uluslararası sözleşmeye 2004'te taraf oldu. Ancak stoklarındaki 2,5 milyon mayını hâlâ imha etmiş değil; hükümet kesin bir tarih de vermiyor. Öğreten, bunun sözleşmenin açık ihlali olduğunu söylüyor.
Sözleşmeye göre, toprağa döşeli bir milyon mayının da 2014'e kadar temizlenmesi gerekiyor. Ayrıca mayın ve çatışmalardan kalan mühimmattan zarar görenlere de rehabilitasyon olanakları sağlanmak zorunda.
Uluslararası Kara Mayınlarını Yasaklama Kampanyası (ICBL) sözleşmeyi devletlere anımsatarak, mayınlı arazileri basit bir çitle çevirip sadece öncelikli alanlrı temizlemenin yetmeyeceğini vurguluyor.
Ordu hâlâ 15 binden fazla mayını "eğitim" için bulunduruyor
Öğreten'in verdiği bilgilere göre, Türkiye sözleşme gereği Birleşmiş Milletler'e ilettiği raporda, eğitim amacıyla kullanmak üzere 15 bin 150 antipersonel mayın bulundurduğunu açıkladı. Öğreten "Bu Temmuz 2008 itibarıyla Taraf Devletler arasında kaydedilen en yüksek rakam" diyor.
Türkiye'de ne kadar misket bombası var, bilinmiyor
Mayınlarla birlikte hedef gözetmeyen ve sivilleri öldüren bir başka silah da misket bombaları. Bu bombanın içindeki patlayıcılar, havada dağılıp saçılıyor ve bir bölümü toprağa düştüğünde patlamadan kalıyor.
Aktivistler, bütün ülkelerin mayın yasağı anlaşmasını ve misket bombalarını yasaklayan anlaşmayı birlikte onaylamasını istiyor. Türkiye, geçen yıl imzaya açılan bu anlaşmayı hâlâ imzalamış değil. Öğreten Türkiye'de misket bombası olduğunun bilindiğini, ama stokların ne kadar olduğunun bilinmediğini söylüyor.
Son 10 yılda 42 milyon mayın imha edildi
ICBL, sözleşmenin tam anlamıyla uygulandığı yerlerde, mayından etkilenen toplulukların hayatının kökten değiştiğini belirtiyor: "Son on yılda vaka oranları önemli ölçüde azaldı, geniş araziler temizlendi ve yeniden verimli bir şekilde kullanıma açıldı. Anlaşmaya taraf devletler tarafından 42 milyondan fazla mayın imha edildi." (TK)