"Bir yandan taşeron şampiyonluğu kamuda olacak, öte yandan 'taşeronla ilgili düzenleme yapacağız' diyeceksiniz. İnandırıcı değil."
Fransızca'dan dilimize geçen en sevimsiz kelime tâsheron, Türkçe haliyle taşeron.
1980'lerde Türkiye'de uygulanmaya başlayan bu sistem en basit haliyle işverenin, işlerinin bir kısmını başka bir firmaya yaptırması. Özel sektörde başlayan taşeronlaşma, şu anda kamu sektörünün her alanına sızmış durumda; hastanedeki temizlik işlerinden, belediyelerdeki park- bahçe işlerine.
Gün geçmiyor ki, taşeron işçiler işten çıkarılmasın ve direnişe geçmesin. Bunun iki nedeni var; birincisi taşeron işçi zaten "her an çıkarılabilir işçi" demek; ikincisi ise son dönemlerde taşeron işçiler esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı örgütlenmeye başladı.
BEDAŞ, Kampana, Balcalı, Billur Tuz, Cerrahpaşa, Beşiktaş, Maltepe Belediyesi işçileri ve tek başına direnip, kazanan Güllü Hanoğlu...
Liste bu şekilde uzayıp gidiyor ama hileli çalıştırıldıkları için davaları kazananların listesi de, direniş çadırını kurup işe alınanların listesi de öyle uzuyor.
Kocaeli Üniversitesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nden Doç. Dr. Aziz Çelik, geçmişten günümüze Türkiye'deki taşeron sistemini anlattı.
"Taşeronlaşmanın olmadığı sektör yok"
Türkiye'de 80'lerden sonra taşeronlaşma nasıl başladı?
Eskiden taşeronluk* geleneksel uygulama biçimiyle pek gündeme gelmezdi; genellikle istisnai ve geçici işler için söz konusuydu. Düzenlilik arz etmeyen dışarıdan alınması veya dışarıya yaptırılması kaçınılmaz olan mal ve hizmetlerde uygulanırdı. Bu niteliğiyle de işletmedeki sendikal ilişkileri çok az etkilerdi. Ancak Türkiye'de 24 Ocak 1980 kararlarıyla başlayan yeni-liberal politikalar ile yepyeni bir içerik kazanmaya başladı.
Nasıl?
Taşeron uygulamasının temel motifi maliyetlerin özellikle de işgücü maliyetinin düşürülmesidir. Bu sistem, çalışma ilişkilerini güvensizleştiren, sendikasız ve toplu sözleşmesiz ve hatta iş yasası dışında işçi çalıştırmanın bir aracı haline geldi. Geçmişte istisna olan taşeron/alt işveren uygulaması günümüzde yaygın bir istihdam biçimi haline geldi.
Diğer ülkelerde de mi böyle?
1980'li yıllarla birlikte bütün dünyada taşeronlaşma sermayenin yeni uluslararası stratejisi içerisinde önemli bir yere sahip. Bu strateji genel olarak iş ilişkilerinin, çalışma sisteminin esnekleştirilmesi, kuralsızlaştırılması ve "küçülerek büyüme" olarak da adlandırılmakta.
Günümüzde büyük ölçekli, seri üretime göre örgütlenmiş her düzeyde entegre işletme anlayışından vazgeçilmeye başlandı. Büyük ölçekli şirket yapıları yerini daha küçük ve dinamik yapılara bırakmaya başladı. Sermaye, sadece belirli bir üründe uzmanlaşmış ve o ürün dışındaki tüm ara malları, yardımcı malları ve hizmetleri o alanda uzmanlaşmış diğer işletmelerden almaya yönelmekte.
Hangi sektörlerde en yoğun?
Taşeronun gerçek boyutlarını ortaya koyacak sağlıklı istatistiki veriler yok. Özellikle işgücünün kolay ikame edilebileceği alanlarda daha hızlı bir taşeronlaşma yaşanmakta. Öncelikle özel sektörde başladı zamanla kamuda da yaygınlaştı. Kamuda alt işveren, hizmet alımı gibi adlar altında kadrolu kamu çalışanı yerine taşeron tercih edilmeye başlandı.
Kamuda özellikle eğitim ve sağlık sektöründe ciddi boyutlara ulaştığı bilinmekte. Hizmet ve lojistik sektörlerinde daha hızlı büyümekte ancak doğrudan ana mal ve hizmet üretiminde de yaygındır. Kısacası taşeronlaşma dışında kalabilen bir sektörden söz etmek güçtür.
"Devlet hukuka karşı hile yapıyor"
Taşeronlaşma hukukuna uygun mu yapılıyor?
Hukuksal dayanak çalışma hukuku bağlamında İş Yasası'dır. 2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Yasası taşeron uygulamasını eski (1475 sayılı) İş Yasasına göre sınırlamış, belirli koşullara bağlamış ve hileli uygulamaların önüne geçmek için kimi hükümlere yer verilmiştir.
Buna uyuluyor mu?
Uyulmuyor. Bu nedenle çok sayıda uyuşmazlık ve dava söz konusu. Yasaya aykırı biçimde asıl işte taşeron çalıştırılıyor; hileli yollara başvuruluyor. Örneğin işçiler aynı kaldığı halde ihale ile taşeron şirket değişiyor. Bu hileli yönteme özellikle kamuda sıkça rastlanıyor.
Yani devlet eliyle...
Evet. Kamu hizmetinin taşeron eliyle gördürülmesi aslında anayasaya aykırıdır. Anayasanın 128. maddesine göre kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülmek zorundadır. Ancak devlet de hukuka karşı hile yapmakta ve kamu hizmeti taşeron eliyle gördürülmekte.
Peki işçiler için taşeronlaşmanın sıkıntıları neler?
Taşeron uygulamasının temel nedeni ucuz ve örgütsüz işçi çalıştırmaktır. Dolayısıyla taşeron sistemi güvencesizlikle eş anlamlıdır. Taşeron işçisinin ücretleri aynı işi yapan diğer işçilere göre daha düşüktür. Sirkülasyon (işe alma ve çıkarma) oranları daha yüksektir. Önemli bir bölümü kayıt dışı çalışmaktadır. Sadece sendika kapsamı dışında değil genellikle iş yasası kapsamı dışında çalışmaktadırlar.
"Sendikalar taşeron işçilere mesafeliydi"
Taşeron işçileri ne kadar zamandır, nasıl örgütleniyor?
Taşeron uygulamasının giderek atipik bir uygulama olmaktan çıkıp yaygınlaşması ile sendikalar geçmişte mesafeli durdukları bu alanda örgütlenme çabalarını artırdılar. Özellikle hileli (muvazaalı) taşeron uygulamaları karşısında taşeron işçilerin asıl işverenin işçisi olduğu yönündeki yargı kararlarının da etkisiyle sendikalar bu işçileri üye kaydetmeye başladılar ve başarılı sonuçlar almaya başladılar.
Muhtemelen kıdem tazminatı sistemi değişecek ama taşeron işçileri bu haktan yararlanabiliyor mu?
Kıdem tazminatını hak etme açısından taşeron işçileri ile diğer işçiler aynı statüye tabidir. Ancak taşeron işçiler hileli yöntemlerle kıdem tazminatı hakkından yoksun bırakılabilmekte. Örneğin iş sözleşmelerinin kıdem tazminatını hak etmeyecek şekilde, 11 ay olarak düzenlenmesi gibi. Ancak bu hileli yöntemlerin çoğu yargı kararı ile bozuluyor.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik, taşeronlaşma ile ilgili bir düzenleme yapılacağını söylemişti. Hükümetin bu meseleyle ilgili yakın gelecekte planları var mı sizce?
Devletin kendisi yoğun bir biçimde taşeron çalıştırıyor. Öncelikle devletin bu istihdam biçiminden vazgeçmesi gerek. Bir yandan taşeron şampiyonluğu kamuda olacak öte yandan "taşeronla ilgili düzenleme yapacağız" diyeceksiniz. Bu inandırıcı değil. Dahası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca Ulusal İstihdam Stratejisi çerçevesinde geçen yıl hazırlanan bir ön taslakta taşeronlaşmanın yaygınlaştırılmasına yol açacak düzenlemeler getiriliyordu. Bu nedenle hükümetin taşeronlaşmayı sınırlayıcı bir düzenleme yapma ihtimalini zayıf görüyorum. (NV)
* Çalışma hukukunda taşeron altişveren olarak geçiyor. Biz yaygın kullanımını tercih ettik.