Eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ölümünün on birinci yıldönümünde Diyarbakır'da anıldı.
Eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ölümünün on birinci yıldönümünde Diyarbakır'da karanfillerle anıldı. Ayrıca doğum yeri olan Adapazarı'na bağlı Hendek'te de anma töreni yapılıyor.
Gaffar Okkan ve yanında ölen beş kişi için ilk tören, Diyarbakır'da öldürüldükleri yerde düzenlendi; alana karanfiller bırakıldı.
Ne olmuştu?
Okkan, 24 Ocak 2001'de Diyarbakır Emniyet Müdürü olduğu sırada beş arkadaşıyla birlikte bir suikast sonucu öldürülmüştü. Okkan, 24.01.2001'de saat 17.45'te Diyarbakır'da makamından ayrıldıktan sonra Şehitlik semtinde otomobiline yapılan silahlı saldırıda yaşamını yitirmişti.
Görgü tanıklarına göre, Emniyet Müdürlüğü'ndeki makamından, Diyarbakır Valiliği'ne gitmek üzere çıkan Okkan'ın otomobili, yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Et ve Balık Kurumu'nun önündeki kavşağa geldiğinde, pusu kuranlar saldırıya geçti.
Okkan'ın konvoyunu el bombalarıyla durduranlar, Kalaşnikof marka otomatik tüfeklerle aracı çapraz ateşle taradılar. Okkan Adapazarı'na bağlı Hendek'te toprağa verilmişti.
Okkan'la birlikte, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un yeğeni Atilla Durmuş, özel kalem görevlisi Mehmet Kamalı, Sabri Gün, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy yaşamlarını yitirirken, Nuri Bozkurt, Mustafa Dinçer, Veli Göktepe ve Fatih Gökçek de yaralanmıştı.
20 kadar saldırganın bulunduğu olayda, suikast bölgesinde 460 boş kovan tespit edilmişti. İstanbul aksanı ile konuşan saldırganların, saldırının hemen ardından dükkânlara girerek "Polisiz" diyerek arama yaptığı söylenmişti. Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, suikastın Hizbullah tarafından yapıldığı bilgilerini teyit etmemişti.
JİTEM ve kafatasları
Okkan suikastı ile ilgili şüpheler bitmedi. Olayı Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele'nin (JİTEM) gerçekleştirdiğine dair iddialar sürüyor.
28 Ocak 2009'da Neşe Düzel'in JİTEM elemanı olarak dokuz yıl çalışmış olan eski PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan'la yaptığı söyleşide Aygan şöyle diyordu:
* JİTEM, Gaffar Okkan'dan rahatsızdı. Eskisi gibi terör estiremiyordu. Onun döneminde bu işleri yapamaz olmuştu. Diyarbakır gibi her tarafta polisin, özel harekâtçının, askerî birliklerin ve sivil polislerin kaynadığı bir yerde, Bölge Valiliği'ne yakın bir mesafede, hiç kimse Gaffar Okkan suikastı gibi bir eylemi yapıp hiçbir iz bırakmadan kaçamaz. Derin devletten bağımsız bir gücün o suikastı gerçekleştirmesine imkân yok.
JITEM sorgu merkezi olarak bilinen Diyarbakır Saraykapı'da yapılan kazılar sonucunda çıkan kafatasları da bu iddiayla birleşiyor. Diyarbakır İçkale'de bulunan kemiklere ilişkin görüşler Abdülkadir Aygan'ın söylediklerini tamamlıyor.
Bu görüşe göre Okkan, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü döneminde JİTEM'in hareketlerini kısıtlıyordu. İnfaz edilenler, rahatça dışarı çıkarılamadığı için İçkale'ye gömülüyordu. Radikal'in bölgedeki muhabirinin yerel halkla yaptığı konuşmalar da bu iddiayı güçlendiriyor: "Zira Okkan JİTEM faaliyetlerine izin vermiyor ve kadrolarını kontrgerillanın faaliyetlerinin üzerine gidilmesi konusunda da cesaretlendiriyordu. İnsan Hakları Derneği üyelerinden, İçkale esnafına kadar pek çok kişi bu ihtimali dile getiriyor. Bir esnaf şöyle diyor: "Kazılar sayesinde müdürün katilleri de bulunabilir."
Aygan, eski itiraflarında JİTEM'in itirafçı ve korucuların istedikleri kişileri alıp sorguladıktan sonra öldürebildiğini söylemiş ve bu sürecin Gaffar Okkan'ın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne gelmesiyle durulduğunu anlatmıştı.
Suikastın talimatını verdiği iddiasıyla yargılanan sanık Mehmet Beşir Varol, 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. 11 sanık ise müebbet hapse mahkûm oldu. (IC)