Kanun hükmündeki kararname ile Türkiye Bilimler Akademisi'ne (TÜBA) üye atanma şartlarının değiştirilmesine bilim insanları itiraz etti.
TÜBA üyeleri, bünyelerine yeni katılacak bilim insanlarını kendileri seçiyorlardı. Ancak yapılan değişiklikle, üyelerin üçte birini Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üçte birini de Bakanlar Kurulu atayacak. Bilim insanları karardan geri adım atılmazsa istifa edeceklerini duyurdu.
İnternet sitelerinden açıklama yayınlayan TÜBA üyeleri, 27 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan ve aynı gün yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname'nin TÜBA'yı kapsayan 31-38 maddeleriyle yapılan değişikliğin, yapıyı tamamen değiştirdiğini ifade etti.
"Dünyadaki geleneğe uymuyor"
Açıklamada, yeni yapının "dünyadaki özerk bilim akademileri geleneğine uymadığına" dikkat çekildi ve "TÜBA'nın bir akademi olarak sona erdirildiği kanaatine varılmıştır" dendi. Ayrıca, kararın uluslararası kurum ve kuruluşlarca da kaygıyla karşılandığı vurgulandı.
TÜBA üyeleri, Cuma günü (9 Eylül) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşerek, yeni yapının yol açacağı olumsuz gelişmeler hakkında bilgi verecek. Üyeler, bu görüşmeden sonuç alamazlarsa, istifa etmeyi ve yeni bir yapıda örgütlenmeyi planlıyor.
TÜBA'nın mevcut durumda 82 asli, 41 şeref üyesi var. Yasayla TÜBA üyelerinin sayısı 300'e çıkarılıyor. Toplam sayının üçte birini hükümet, üçte birini de YÖK'ün ataması öngörülüyor. Kalan üçte birlik kısmı atama yetkisi de TÜBA'ya veriliyor. TÜBA şeref üyelerine seçime katılma yasağı da getiriliyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, konuyla ilgili bugün yaptığı açıklamada ise şunları söyledi: "İdeolojik yaklaşıldığı şeklinde tartışmalar yapılıyor. Bu tartışmalar bence acele yapıldı. Herkes biraz sabırlı olursa aslında, TÜBA'da akademisyenlerimizin ne kadar özgürce bilimsel çalışma yapabileceklerini önümüzdeki süreçte çok rahat görecekler."
"Başka örneği var mı?"
Değişikliğe hem bilim dünyasından hem de gazeteci ve yazarlardan tepkiler geldi. Hürriyet gazetesinden Sedat Ergin, bugünkü yazısında, "Hükümetin bir bilim akademisinde bu ölçüde belirleyici bir konuma gelmesinin dünyada örneği var mı? Türkiye, getirilen düzenlemeyle bu alandaki evrensel ölçülerin oldukça uzağına düşmüş oluyor" dedi.
Ahmet İnsel de Radikal gazetesindeki 4 Eylül tarihli yazısında konuyla ilgili şunları söylemişti:
"TÜBA gibi bir kuruluşun üyelerinin seçimi normal demokratik ortamda bilim insanlarına ve sadece onlara ait olması gereken bir yetkidir. Bu seçimden bilimsel açıdan veya siyasal olarak içine kapalı bir kurul da çıkabilir. Bu kurulun aldığı kararlar tartışılır, kişisel çekememezlikler, disiplinler arası rekabet, yöntemsel veya ideolojik çatışmalar doğal olarak böyle bir kurulun içinde de vardır. Bunlardan arındırılmış, steril bir akiller meclisi değildir TÜBİTAK veya TÜBA gibi kuruluşlar. Ama bunu bilimsel liyakati değerlendirme kapasitesine sahip bir camia değerlendirir. Her durumda, böyle bir kuruma üye olma yöntemi hükümet, meclis veya başka siyasal kurumların yapacağı seçim veya atamalara dayandırılamaz."
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, kararnameyi Vatan gazetesine değerlendirdi: "Bilim adamları, emredersiniz deyip biat edemezler. Hükümetin bilim adamı seçtiği dünyanın neresinde görülmüş. Biz akademi olarak toplumu bilimsel konularda uyarmakla görevliyiz."
TÜBA Konsey Üyesi Prof. Dr. Sami Gülgöz de "Akademilerin özelliği, kendi içlerinde aynı bilim alanında çalışan insanlarca tamamem bilimsel ölçülerle değerlendireme yapıp üye seçmektir. Türkiye'de de kararnameden önce uluslararası akademiler düzeyinde böyle bir durum vardı. Ancak yeni kararname ile bu ortadan kalktı" dedi.
TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Bozkurt Güvenç de "TÜBA akademik kuruluşlar içinde özerk statüsünü koruyan tek kurumdu. Özerklik, akademik özgürlüğün hukuki güvencesidir. Biz TÜBA'da buna sahiptik, bu özgürlüğü yaşıyorduk. Buna şimdi son verildi" diye konuştu.
TÜBA'nın görevleri neler?
TÜBA, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanına bağlı, tüzel kişiliği olan, bilimsel, idari, mali özerkliğe sahip bir kurum. Türkiye'de tüm bilim alanlarında çalışmalar yapan kurum, araştırma ve araştırıcılığı özendirme amacı taşıyor. Gençleri, bilim ve araştırma alanına yöneltmek üzere çalışmalar yürütüyor. (AS)
* Ayşe Erzan'ın "TÜBA'da Özerkliğin Sonu mu?" başlıklı yazısını okumak için tıklayınız.