Haberin İngilizcesi için tıklayın
Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği’nin (KOREV) kurucularından ve çocuk hakları uzmanı avukat Türkay Asma evlat edinmede 40 yaş sınırının kalkmasının doğru olacağını söyledi, konunun Diyanet İşleri’nin sorunu olmadığını, sivil toplumdan görüş alınması gerektiğini belirtti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, dün, evlat edinmeyle ilgili 40 yaş sınırının kalkacağını söylemişti.
Yeni bir yönetmelik taslağı üzerinde çalışmaya başladıklarını belirten Sayan Kaya, "Bundan böyle evlat edinmede sert bir kural olan 40 yaş sınırını kaldırıyoruz. Sağlam bir sosyal inceleme ile 40 yaş üzerindeki kişiler de çocuk sahibi olabilecek" demişti.
Yaş sınırı
Türkay Asma yıllardır böyle bir sınırın olmaması gerektiğini söylediklerini hatırlatarak yasada da böyle bir üst sınır bulunmadığını vurguladı.
“Daha önce de söyledik; devlet kurumuna görev veriyor zaten, sosyal hizmet uzmanı ‘çocuğa iyi bakabilir mi; sosyal, kültürel, sağlık durumu uygun mu’ diye bir rapor hazırlıyor. Bu rapora göre karar veriyor. Siz böyle bir yaş sınırı koyarsanız bu raporun bir anlamı kalmaz ve çocuklarımız perişan olur, dedik.
“Çocuğa çok iyi eğitim verebilecek birçok aile yaş sınırı nedeniyle çocuk alamadı. Dışarıdan, hastanelerden çocuk buldurlar. Bu sınırın kalkması çocuk ticaretini, yasadışı durumu engelleyecektir.”
Tıklayın - Evlat Edinme: Bildiklerimiz ya da Bilmediklerimiz
“Diyanet’ten değil STK’lardan görüş alınmalı”
Sayan Kaya konuyu Diyanet İşleri Başkanlığı’yla da görüştüklerini söylemiş, “Yönetmelik için akıllarda oluşacak soru işaretlerini giderecek bilgi aldık. Diyanetin fetvasına göre, çocuk belli bir yaşa geldiğinde (çocuğun ruhsal açıdan hazır olduğu yaş) evlat edinildiğini söylediğiniz zaman dinen evlat edinmede hiçbir sakınca yok. Tamamen caiz” ifadelerini kullanmıştı.
Avukat Asma görüşün bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarından alınması gerektiğini belirtti.
“Ben çocuk lehine eleştirilerimi yaparım. Devletin evlat edinme kurumunun uyguladığı 40 yaş sınırı çok sayıda çocuğumuzun nitelikli ailelerce evlat edinilmesinin önüne geçti.
“Laik bir devletiz, o ayrı...
“Ama bu Diyanet İşleri’nin sorunu değil. Bu çocuğun refah düzeyinde, sağlıklı bir şekilde yetişmesi sorunu. Dolayısıyla görüş soracaksa sivil toplumdan, çocuk hakları temsilcilerinden alınması gerekir.”
“Koruyucu ailelere sorun çıkarılıyor”
Aile bakanının koruyucu aile sayısının yeterince artmadığı yönündeki sözlerini hatırlattığımız Asma, koruyucu ailelere büyük sorunlar çıkarıldığını vurguladı.
“Güç var ya, en küçük adam bile eline güç alınca güç benim diyor. Koruyucu ailelere inanılmaz sorunlar yaşatıyorlar. 40 günlük bebeği verirken aileye, banyonda küvet yok diye engel çıkarıyorlar...
“Benim takip ettiğim davalar var. Mesela yedi sene koruyucu ailede kalıyor çocuk, sonra evlat edinme aşamasına geliyor, ‘Hayır, sende bırakmıyorum, kuruma getir’ deniyor.
“Çocuğun bağlanma duygusu var ama... Çocuk hiçbir zaman kurumu bilmiyor, sen neden engelliyorsun, evlat edinmenin önünü açmıyorsun?..
“İnanılmaz sorunlar yaşatıyorlar. Dolayısıyla insanlar korkuyor koruyucu aile olmaktan, yoksa çok aile istiyor.
Yeni yönetmelik
“Biz koruyucu ailelik için bir sene çalıştık, bir yasa tasarısı hazırladık, gönderdik. Gittik konuştuk, önce sesleri çıkmadı, aylar sonra aradık, ‘Biz sizin tasarınızı hiç beğenmedik, biz zaten hakları tanıyoruz’ diye eften püften bir cevap verdiler ve bir tarafa attılar. Şimdi yeni yönetmelik hazırlıyorlarmış; biz bu kadar işin içindeyiz ama bize sorulmuyor. Nasıl hazırlanıyor bilmiyorum.”
Sosyal inceleme
Bakan Sayan Kaya’nın “Bundan böyle sosyal incelemeyle karar vereceğiz” sözlerini de değerlendiren Asma, yasanın zaten böyle olduğunu belirtti.
“Yasaya göre sosyal incelemeyle karar verilir. Aile mahkemesi karar verir ama sosyal inceleme raporu çok önemlidir. Hakimin önünü açan bir rapordur bu.
“Sadece sosyal hizmet uzmanları da değil, çocuk gelişim uzmanı, psikolog ya da psikiyatristin de işin içinde olması gerekiyor. Çünkü burada bağlanmak çok önemli. Çocuğu aidiyet yaşaması çok önemli. Diyelim, çok zengin bir aile olmayabilir ama çocuğa sevgi verebilir. Ailenin eksiği danışmanlık tedbiriyle giderilebilir, vs... Bunlar hiç kullanılmıyor.” (YY)