Fatih Karagümrük Mahallesi’ne bağlı olan Sarmaşık Çıkmazı Çeşme Sokağı, 2009 yılında TOKİ tarafından yeni yapılacak evler için yıkıldı.
İçinde bizim evimizin de olduğu yerdi ve bu konuya karşı çıkmak için bir grup genç seslerini duyurmak amacıyla Tahribad-ı İsyan diye bir grup kurup Rap müzik yapmaya başladılar.
Grup Burak, Asil ve Veysi adında üç kişiden oluşuyordu ve yıkımdan 5 yıl sonra Sulukule Gönüllüleri Derneği kurulduğunda sanat atölyesinde mahalledeki çocuklar oraya gidip Rap yapmaya başladılar.
Ben de bu atölyeye gitmeye başlamıştım ve Rap müziğin benim için ne kadar önemli olduğunu o zaman anladım. Benim için Rap bir insanın üzüntü, sinir, mutluluk gibi bazı duygularını ya da dışarıya yansıtamadığı duygularını müziğe dökmesidir.
Bana göre bu müzik bizim mahallemizi birbirine yakınlaştırdı ve hepimiz artık aile gibi olduk.
Öncelikle ben Seyid, bu da arkadaşım Fehmi. Bugünkü konuğumuz Tahribad-ı İsyan’dan Asil-Slang. Onu röportaj yapmak için çağırmıştık. Hazırladığımız sorular var, onları soracaktık. Evet, başlayalım istiyorsanız teker teker.
Başlayalım.
Kaç senedir grubunuz var ve kaç senedir rap yapıyorsunuz?
Grubumuz 2008 yılından beri var. 2008’den beri rap yapıyoruz ama Hip-Hop kültürüyle olan bağlantımız 2006 yılına kadar uzanıyor.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Çok tatlısın. (Gülüşmeler)
Kaç yıldır Sulukule’deki çocuklarla rap yapıyorsunuz?
Sulukule’de 2010 yılından beri rap workshopları yapıyoruz. Bugüne kadar yapıyorduk, yaklaşık 6 yıl kadar sizlerle birliğimiz oldu. 2010’dan beri.
Çok hızlısınız bu arada. Sadece atölyenizde rap mi var acaba?
Hayır atölyemizde dramalarımız var, hip-hop tiyatrosuyla alakalı çalışmalarımız var. Gençlerin, çocukların ödevlerine yardım ettiğimiz belirli günlerimiz var. Dans var, sanata dair her şey var atölyemizde.
Bunlar ayrı ayrı saatlerde değil mi?
Hepsini aynı saatte nasıl yapacaksın? (Gülüşmeler)
Kaç kere konser yaptınız, nerelerde konser verdiniz?
Kaç kere konser yaptığımızı inan ki hiç saymadım, bilmiyorum. Ama öyle çok fazla değildir. İlk 2008 ve 2010 arası Sulukule sanat atölyesiyle alakalı çok güzel konserlere çıktık. Babylon’dur, Garajistanbul gibi güzel yerlere çıktık. Yurtdışına çıkma imkanımız oldu konserlere.
Peki güzeller miydi?
Bazıları çok güzeldir, bazıları tam istediğimiz ateşi bulamadığımız, insanların az olduğu konserlerde oldu ama biz sahnede eğlenmesini bildik her zaman.
Peki hiç sahnede heyecanlandın mı?
Her zaman heyecanlanıyorum.
Sizin için en anlamlı şarkınız hangisidir?
Harikalar Diyarı. Onun dışında tabi kaydetmediğimiz çok şarkılarımız var bizce anlamlı olan. Ama şuan dışarıya sunduğumuz Wonderland (Harikalar Diyarı) var.
Atölyeden bahseder misiniz? Atölyeniz neden kapandı?
2008 yılından önce ve 2008’den sonra sürekli aklımızda, “Sadece biz mi bu mahallede bu kültürle uğraşacağız, sadece biz mi dans edeceğiz, sadece biz mi rap yapacağız?” diye çok düşünüyorduk.
Arkadaşlarımızla beraber çekirdek bir ailemiz vardı. Atölye buna sebep oldu, sizin gibi gençleri kazanmamıza sebep oldu. Daha çok dansçı, daha çok rap müzikle alakalı şeyler dönmeye başladı.
Yani zamanında, bize bu bol kıyafetlerinizin hali nedir diye soran büyük insanların evlatları şu an bizim gibi giyiniyor. Atölye bizim için bu gibi şeylere bayağı yardımcı oldu.
Peki nasıl kuruldu? Ne oldu da böyle bir grup kurmayı düşündünüz?
Bu grubu kurduğumuzda daha çocuk yaşlardaydık.İleriye yönelik hadi şunu yapalım diyip yaptığımız bir şey değildi, anlık heveslerle, anlık düşüncelerle kurduğumuz bir şeyi sağlam adımlarla ilerlettik ve Tahribad-ı İsyan bugüne kadar geldi.
Atölye yeniden açılacak mı peki?
İnşallah.
Sözlerinizi ne hissederek yazıyorsunuz?
Genellikle dinlediğim altyapı bana ne hissettirirse onu yazıyorum. Çünkü yazarken gördüğüm renkler oluyor.
Mesela kötü hissediyorsam o Beat’te kötü hissetiklerimi kırmızı rengi ile yansıtıyorum. Ne bileyim, mavi gördüğümde daha çok performans üzerine ve hızlı söylemek üzerine yaptığım çalışmalar oluyor. Değişiyor sürekli.
Peki en anlamlı flex’siniz hangisidir?
Son yaptığım, daha kaydetmedim.
Bugünlük röportajımızın sonuna geldik. Teşekkür ederiz. (SU/FA/YY)
* Bu söyleşi Sulukule Gönüllüleri Derneği’nden çocukların hazırladıkları Haber Canavarları Sulukule Çocuk Gazetesi’nde yayınlandı.