UNICEF ‘ten yapılan açıklamaya göre, Suriye ve Irak’taki çatışma ortamının yarattığı kriz bölgede yaşayan yaklaşık 14 milyon çocuğun haklarını elinden alıyor.
“Suriye’de yaşanan kriz beşinci yılına girerken, ülke içerisindeki 5.6 milyondan fazla çocuğun durumu hala vahametini korumaya devam ediyor.
“Ülke içindeki fiili çatışmalar ve benzeri nedenlerden dolayı insani yardım kuruluşlarının erişiminin güçlükle sağlandığı bölgelerde yaşayan yaklaşık iki milyon çocuk da bu rakama dâhil. Halen 2.6 milyon Suriyeli çocuk okula gidemiyor.”
Savaşın etkisi
UNICEF yaklaşık iki milyon Suriyeli çocuğun da halen Lübnan, Türkiye, Ürdün ve diğer ülkelerde mülteci olarak yaşadığına dikkat çekerken savaşın etkilerinin genişliğini de hatırlattı.
“Bu sayıya ek olarak, mültecilere ev sahipliği yapan dezavantajlı topluluklara mensup 3.6. milyon çocuk da talep fazlalığından dolayı eğitim ve sağlık gibi alanlardaki hizmetlerin yetersiz hale gelmesi ile krizin olumsuz etkilerine maruz kalıyor.”
Irak
Suriye gibi aynı krizden etkilenen Irak’ta da durum farklı değil.
“Evlerini terk etmek zorunda kalan 2.8 milyon çocuğun pek çoğu, silahlı grupların kontrolü altındaki bölgelerde sıkışıp kalmış durumda.”
UNICEF Genel Direktörü Anthony Lake’in ifadesiyle, bu genç kuşak “belki de şu anda kendi yaşadıkları acıları ileride başkalarına yaşatacakları bir şiddet döngüsü içinde yitip gitme tehlikesi altında.”
Uzun vadeli yatırımlar
UNICEF uzun süredir çocukların ve ergenlik çağındaki gençlerin ihtiyaçlarının karşılanması, kendileri için daha istikrarlı bir gelecek inşa edebilmelerini sağlayacak becerilerle donatılmalarına yönelik uzun vadeli yatırımlar yapılması için çağrıda bulunuyor.
Öneriler
UNICEF’in sözünü ettiği yatırımlardan bazıları şunlar:
*Ergenlik dönemindeki çocuklar için telafi eğitimi, mesleki eğitim ve boş zamanlarını değerlendirebilmeleri için daha fazla fırsat yaratılmalıdır. 12 ila 18 yaş aralığında yaklaşık beş milyon Suriyeli çocuk bulunduğu dikkate alınarak, gençlere beceriler kazandıracak ve geçim kaynağı sağlayacak girişimler desteklenmeli.
* Krizden etkilenen çocuklara örgün ve yaygın eğitim olanakları sunulmalı; bu gençlerin akademik hayatlarını sürdürmelerine yardımcı olacak sertifikasyon programları gerçekleştirilmeli.
* Başta şiddet mağdurları olmak üzere, dezavantajlı çocuklara psikososyal bakım ve yardım hizmetleri götürülmeli.
* Krizden farklı şekillerde etkilenen tüm çocuklara yardım etmek için ev sahibi topluluklardaki eğitim ve sağlık sistemleri güçlendirilmeli, bu toplulukların geçim kaynaklarına destek sağlanmalı. (YY)