Kampanya ile görevlileri İstanbul'a sahip çıkmaya ve gereken önlemleri daha fazla zaman yitirmeden almaya zorlamak istiyoruz. Bu konuda en somut dayanağımızın "Ulusal Deprem Konseyi"nin hazırladığını bildiğimiz "Ulusal Deprem Strateji Raporu" olacağını umuyor ve ilk olarak bu raporun artık açıklanmasını istiyoruz.
Bu kampanyanın başarısı çok sayıda İstanbullunun yaşamının kurtulması, sakat ve yaralı kalmaktan sakınılması, sevdiklerinden ayrılmasının önüne geçilmesi ya da yoksulluğa düşmesinin önlenmesi anlamını taşıyacak.
Bu nedenle, İstanbul'lu her yurttaşın Kampanya'ya katkısı çok değerli.
Ancak, sivil toplum örgütlerinin katkısı hepsinden değerli.
Sizleri bize destek vermeye, isteklerimizi dillendirmeye ve yaygınlaştırmaya çağırıyoruz.
İsteklerimiz, önce bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklanacak.
Bu toplantıda Sayıştay Raporu, Erdik ve arkadaşlarının saptamaları, İstanbul Milletvekilleri ile yapılan toplantıda dile getirilenler, Barka'nın konuşması, vö belgeler kamuoyuna bir kez daha anımsatılacak ve Ulusal Deprem Konseyi'nin Barka'nın söz ettiği Raporu'nun hemen açıklaması istenecek.
Bu belgeler, gerçekler ve isteklerin basına iletilecek görüş yazıları ile yaygınlaştırılması ve duyurulmasına çalışılacak.
Kampanya, Deprem dernekleri, depreme karşı semt inisyatifleri ve öteki sivil toplum örgütleri ile birlikte sürdürülmeye çalışılacak, imza toplanacak ve Ulusal Deprem Konseyi üyelerine mektuplar gönderilecek.
TV kanalları uyarılıp tartışma toplantılarının düzenlenmesi ve bu isteklerimizin duyurulması sağlanacak.
Bu belgeler, gerçekler ve isteklerimizin yayınlanıp işyerleri, okullar ve örgütlerde halka yayılması için uğraşılacak.
Böylesi bir kampanya, bir yandan Konsey'i çalışmasını tamamlamaya özendirecek; bir yandan, yetkilileri sorumluluklarını yüklenmeye zorlayacak; bir yandan halkın deprem olgusuna daha sağlıklı ve yapıcı yaklaşmasını sağlayacak; bir yandan mesleki ve sivil toplum örgütlerimizi kamu oyunda onurlandıracak ve güçlendirecek.
Kampanya'nın adı,
BARKA'nın VASİYETİ
ve sloganı,
olacak.
Kampanya çalışması bütünü ile ve yalnız TMMOB İl Koordinasyon Kurulu şemsiyesi altında yürütülecek.
Kampanya sırasında Jeoloji Mühendisleri Odası :
* ? Basın Toplantısı Salonu'nu hazırlamayı;
* ? BT sırasında sergilenmek üzere görsel malzeme (Fotoğraflar, pano, slayt gösterisi) hazırlamayı;
* ? Barka'nın ses kaydını sağlamayı;
* ? Sayıştay Raporu, Barka'nın konuşma metni ve Erdik'in yazısını (basın toplantısına katılacak habercilere, imza kampanyasına katılacak örgüt temsilcilerine ve mektuplara eklemeye yetecek sayıda) çoğaltmayı;
* ? Semt İnisyatifleri ve Deprem Derneklerinin kampanyaya katkılarını;
* ? İmza kampanyası sırasında iki gün boyunca bir üyesini görevlendirmeyi;
* ? Kampanya'nın her aşamasında çok sayıda (kampanyanın bütününde 75 kadar) üyesini etkinlik alanında bulundurmayı;
* ? Ankara'daki JMO merkez yönetiminin desteği ve öteki illerde de imza kampanyası yürütülmesini;
* ? Mektup metinlerinin yazım, düzeltme ve gönderilmesi
sağlamayı yükümlenecek.
İl Koordinasyon Kurulu :
* ? Kampanya'nın gerektirdiği yasal izinlerin alınmasını;
* ? Öteki Odaların kampanyaya katılmasını;
* ? Meslek Odaları'nın bilgilendirilip, temsil edilmeleri ve katkılarının alınmasını;
* ? Basın ile iletişimi;
* ? TV'lerde demeç ya da oturum düzenlenmesi için girişimde bulunulmasın;
* ? Katılan Odaların disiplini ve aynı dönemde kampanyanın ilke ve hedefleri dışında açıklama ve etkinlik yapılmamasını
sağlamayı yükümlenecek.
Kampanya duyuru metni ve programı aşağıda görüşlerinize sunuluyor.
Sizleri ve örgütlü üyelerinizi bu çabaya katılmaya çağırıyoruz.
Katkılarınızın nasıl sağlanacağı konusundaki görüş, uyarı ve programınızı İKK sekreterliği ya da Kampanya sekreterliğini yüklenmiş olan [email protected] adresine ya da 0.532.3556642 no.lu telefondan Tahir Öngür'e iletmenizi bekliyoruz.
Güvenli ve sağlıklı bir İstanbul için haydi!
BARKA'nın VASİYETİ
İstanbul'a Sahip Çıkılması İçin Çok Az Umut Kaldı
İstanbul büyük bir deprem tehdidi altında.
Marmara Denizi'nin tabanındaki fayların büyük bir deprem üretebilecek denli gerildikleri ve 7'den büyük, büyük olasılıkla 7.4 büyüklüklü bir deprem üretebileceklerinden kuşku duyulamayacak denli bilgi toplandı.
Bu deprem, er ya da geç olacak.
Bu depremde İstanbul'un neler kaybedeceği de biliniyor artık.
Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Bölümü bilim insanlarının bu konudaki öngörüleri değişik ortamlarda dile getirildi. Prof Erdik ve arkadaşları böyle bir depremde 50 bin kişinin öleceği, 300 bin kişinin yaralanacağı ve 1 milyon 200 bin kişinin evsiz kalacağını öngörüyor. Bilim insanları bu bulgularını yayınladı; İstanbul milletvekillerine verdikleri bir brifingde açıkladı; merkezi ve yerel yönetim yetkililerine duyurmaya çalıştı; JMO'nun düzenlediği Panel'de, MMO'nun Sempozyumu'nda, İMO'nun seminerlerinde, olanak buldukları her yerde kamuoyuna açıkladı.
Yerbilimciler 2 yıldır, herkesin ilgisini fay tartışmalarından depreme hazırlık ve olası deprem hasarlarının azaltılması için alınması gereken önlemlere yöneltmeye çalışıyor.
Meslek Odaları, insanları depremin değil yapıların öldürdüğü gerçeğini vurguluyor.
Ancak, beklenen depreme karşı İstanbul'da bugüne değin yapılanlar yalnızca deprem sonrasında yapılacak kurtarma çalışmalarına yönelik kaldı. Kurtarma ekipleri oluşturuldu, donanımlar sağlandı, çadır yerleri seçildi, kurtarma çalışmalarında izlenecek yordam planlandı, mezarlıklar hazırlandı.
Bu işler için yepyeni bir ticari sektör oluştu. Fuar düzenlendi; yenileri düzenleniyor.
Bu, sözde hazırlığın iç yüzünü Sayıştay Başkanlığı'nın hazırlattığı ve Haziran 2001'de açıklanan bir Rapor bütün acılığı ile ortaya çıkardı. Ancak, bu Rapor kamuoyuna yeterince mal edilemedi. Geçen zaman merkezi ve yerel yönetimlerin de bu Rapor'daki acı gerçeklerden ders almadığı görüldü.
Ne yazık ki, can kayıplarını azaltmaya yönelik olarak yapıların incelenmesi ve güçlendirilmesi için bir kaç bireysel çabanın dışında hiçbir örgütlü girişim olmadı. Hastanelerin sıva ve badanaları yenilendi. Çatlaklar kapatıldı. Birkaç kamu yapısı ve okulda güçlendirme yapıldı. Depremden hasar görmesi hiç te olası olmayan üst gelir grubundan yurttaşların birkaç konutunda güçlendirme uygulamaları yapıldı.
Ancak, Erdik ve arkadaşlarının belirttiği gibi İzmit Depremi'ndeki insan kayıplarının %70 kadarı 4-8 katlı, kusurlu betonarme yapılar yassı kadayıf gibi, kat kat üstüne yıkıldığı için oldu. İstanbul'da bu nitelikte 5-6 bin yapının göçeceği öngörülüyor. Bunlarda, yaygın ve sistemli bir iyileştirme yapılırsa en az 20 bin yurttaşımızın yaşamı kurtulacak. Bunun, yurttaşların tek tek girişimleri ile gerçekleştirilmesi ise olanaksız.
Yurttaşların mal ve can güvenliğini korumak, ulusal serveti sakınmak, ulusal ekonominin böyle bir depremden uğrayacağı yıkımı hafifletmek doğrudan kamu yönetiminin görev ve sorumluluğu.
Bu görev özelleştirilemez, savsaklanamaz, ertelenemez, geciktirilemez..
Ama, yetkili ve sorumluların bunun yeterince bilincine varmadığı; bir türlü buna erişemedikleri ne yazık ki çok acı bir gerçek.
Ulusal Deprem Konseyi Eylül ve Ekim 2001 aylarında iki kez İstanbul Milletvekilleri ile toplantı yaptı. Basına açık yapılan ilk toplantıya İstanbul Milletvekillerinin yalnızca %15 kadarı katıldı. Konsey bu acı gerçekleri, beklenen tehlikeyi, karşı karşıya olunan riski katılan milletvekillerine çok açık biçimde anlatıp sorumluluklarını anımsattı. İkinci toplantı basına açılmadan yapıldı. İlgi yine aynı düzeyde kaldı. Katılan milletvekilleri Meclis'te bu konuya sahip çıkıp bir Komisyon kurulmasına, Ulusal Deprem Konseyi'nin yetki ve ilgi alanmının genişletilmesi için çabalayacaklarına söz verdi. Üzerinden 4 ay geçti; hiç bir gelişme olmadı.
Bu çabaların başını çekenlerden Prof Dr Aykut Barka'yı ne yazık ki zamansız yitirdik. Ancak, Barka'nın bize bir mirası var ve biz bu mirası bir vasiyet olarak algılayıp, bundan bir görev çıkarıyoruz.
Barka'nın, 27 Aralık 2001 günü telefonla katılarak verdiği demeç ve görüşleri Açık Radyo'da sürekli yayınlanıyor. Barka, karşı karşıya olunan tehlikeyi yeniden anlatıp, Milletvekilleri'nin ilgisizliğini büyük bir saygı ve bütün inceliği ile anlatıyor. Barka, Ulusal Deprem Konseyi'nin bu gerçekleri ve somut önerileri dile getiren "Deprem Strateji Raporu"nun hazırlandığını; ancak, Konsey'in iki aydır (daha Aralık 2001 ayı sonlarında) toplanamadığı için son biçimini veremediğini söylüyor. Rapor'daki ifadelerin yanlış anlaşılıp tepki görmemesi için titiz davranmak durumunda kaldıklarını anlatıp, Ocak ayı içinde bunu bitirebileceklerini, bitirmek zorunda olduklarını belirtiyor. Barka'nın sözleri, Konsey'in bir tür baskı altında olabileceği kuşkusunu uyandırıyor.
İstanbul büyük bir tehlike altında. Çok sayıda yurttaşımızı yitirecek, pek çoğunun sefalete sürüklenmesine tanık olacağız. İnsanlar sevdiklerini yitirecekler.
Buna karşı örgütlü olarak yapılabilecekler var ve bu ancak kamu eli ile gerçekleştirilebilir. Bunun için, böylesi bir ulusal hazırlık kampanyasının önündeki yasal engellerin kaldırılması ve buna olanak sağlayacak bir yasal altyapı hazırlanması; özel ve yetkin bir kamu örgütü kurulması; eğitim ve standart çalışmalarının yapılması; kaynak bulunması ve fonlar oluşturulması; kredilendirmenin düzenlenmesi; semt ve yapı türü önceliklerinin saptanması ve bu programın 10 yılı geçmeyecek bir zaman dilimi içinde tamamlanacak şekilde uygulanmasına geçilmesi gerekli.
Yetkililerde hiç bir hareket yok. Viyadükler ve köprülerin bakım ve güçlendirilmesi için Japonlardan medet umuluyor. Deprem vergileri, deprem sigortası ve başka yollarla derlenen kaynakların bile böyle bir kampanya için kullanılması göze alınamıyor.
Uluslararası sayısız kurumdan alınabilecek yardımlar için kılını kıpırdatan yok.
Bu kadarına katlanılamaz. Bir şeyler yapılmalı.
Bütün bunlardan sonra, Sayıştay'ın, Üniversitelerin, Uzmanların, Odaların bütün uyarılarına kulak tıkayan yetkililerin uyandırılabilmesi için tek bir umut kaldı.
Büyük gösterişle kurdukları "Ulusal Deprem Konseyi"nin hazırladığı Ulusal Deprem Stratejisi Raporu'nun açıklanması.
Artık tek bir gün daha yitirilmemelidir.
Ulusal Deprem Konseyi hemen toplanmalı ve Raporu'nu açıklamalıdır.
Bu Rapor'da Barka'nın mirası vardır ve biz bunun değiştirilmeden açıklanmasını O'nun vasiyeti kabul ediyoruz. Bunu sahipleniyoruz.
İstanbul'u ve İstanbul'luları kurtarmak için yapılacaklar konusundaki bilimin görüşleri ve önerileri, yöneticilere ve kamuoyuna açıklamalıdır.
Konsey bu tarihsel görevini daha fazla geciktirmemelidir.
Uzlaşma sağlanamıyorsa, karşı görüşlerle birlikte açıklanmalıdır, bu Rapor.
Artık insan ve toplum yaşamıdır tehlikede olan. Kimsenin, hiçbir bilim insanının ikincil kaygılarla bu görevin geciktirilmesine neden olmaması gerekir.
Barka'nın Ocak ayında tamamlanabilir, tamamlanmalıdır dediği bu Rapor hemen açıklanmalıdır. Açıklanmalıdır ki, yetkililer neleri yapmakla sorumlu olduklarını son bir kez ve en üst düzeyde bir kurumun ağzından duysunlar ve kamuoyu da bu somut görev ve sorumlulukların yerine getirilmesini isteyebilsin.
Ulusal Deprem Konseyi, bilimin ve halkın sesi olsun.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu
KAMPANYA PROGRAMI
BASIN TOPLANTISI
Tarih : 01 Mart 2002 Cuma
Saat : 10.30
Yer : TMMOB JMO, Prof Dr Aykut Barka Toplantı Salonu
Adres : Tayyareci Cemal Sokak no.3 Daire 3 Şişli İstanbul
(Yeni Karamürsel Mağazası arka sokağı)
Konuşmacılar : Münir Aydın (İKK Sekreteri)
ayrıca soruları yanıtlamak üzere
İMO İstanbul Şube Başkanı
JMO İstanbul Şube Başkanı
MO İstanbul Şubesi Başkanı
JfMO İstanbul Şubesi Başkanı
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı
Kapsam : Kampanya tanıtılacak. Gerekçe açıklanacak. İstekler dile getirilecek.
Basın Duyurusu ve dayanak alınan metinler (Sayıştay Raporu, Prof
Erdik vö'nin yayını, Barka'nın konuşma metni) dağıtılacak.
Barka'nın konuşması dinletilecek.
İmza kampanyası başlatılacak.
İlkeler : Fayın yeri ve özellikleri, kaç parçada kırılacağı, farklı kişilerin
demeçlerindeki çelişkiler, depremin büyüklüğü, İstanbul'un zemin
koşulları, vb sorular geri çevrilecek, yanıtlanmayacak ve deprem
yıkımlarını azaltıcı önlemlerin alınması için yapılması gerekenler ve
bunun hukuksal, idari, finansal, eğitsel ve teknik alt yapısı
konusunda yapılması gerekenlere dikkat çekilecek.
İMZA KAMPANYASI
Tarih : 02 Mart Cumartesi ve 03 Mart Pazar 2002-02-21
Saat : 09.00-18.00 arasında
Yer : Beyoğlu'nda İKK'nın seçip izin alacağı bir yer.
Sorumlular : İki gün boyunca, İKK'dan bir ve JMO'dan bir kişi sürekli olarak
kampanyayı yürütüp gözetecek.
İki günde toplam 18 saat, 18 ayrı dilime ayrılacak ve her saat bir
Mühendis Odası, bir sivil toplum örgütü, bir semt girişimi ve bir
sendikaya ayrılacak ve bu kuruluşların üyelerinin standı o saatte
ziyaret edip imza vermesi ve pankartlarını bırakması sağlanacak.
Destekler : Bütün meslek ve sivil toplum kuruluşları, kamuoyuna ve üyelerine
kampanyaya desteklerini bildirir ve katılmaya çağırır duyurular
yayınlayacak.
JMO ve katılırlarsa TMMOB'ne bağlı öteki Odalar Ankara, İzmir ve
öteki kentlerdeki örgütlerinde destek duyuruları yapıp imza
toplayacak.
Sonuç : Toplanan imzalar 05 Mart Salı 2002'de İKK'da toplanıp,
düzenlenecek Mektup Kampanyası'na ek olarak kullanılacak.
MEKTUP KAMPANYASI-I
Tarih : 06 Mart Çarşamba, saat 11.00
Yer : Galatasaray Postahanesi
Katılanlar : Kampanya'ya katılan meslek ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri
Kapsam : İmza Kampanyası'nda toplanan imzaların kopyaları eklenmiş olan
Konsey'e Başvuru Mektubu ekspres postaya verilecek.
Konsey üyelerinin posta adreslerine "Barka'nın Vasiyeti'ne Saygı
Çağrısı" mektupları gönderilecek.
Aynı gün Konsey üyelerinin e-mail adreslerine iletilecek bir
elektronik mesaj zinciri başlatılacak.
MEKTUP KAMPANYASI-II
Tarih : 09 Mart Cumartesi, saat 11.00
Yer : Galatasaray Postahanesi
Katılanlar : Kampanya'ya katılan meslek ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri
Kapsam : Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TBMM Başkanlığı, Bayındırlık
Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, İstanbul Valiliği,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İstanbul
Milletvekillerine "İstanbul'a Sahip Çıkılsın" mektubu gönderilecek.
BAŞBAKAN İLE GÖRÜŞME
Tarih : 11 Mart Pazartesi, saat 11.00
Yer : Başbakanlık
Katılanlar : TMMOB Merkez Yönetim Kurulu
Kapsam : Başbakan ile görüşme ve Kampanya hakkında bilgi verip isteklerin
iletilmesi denenecek.