Köprülü Kanyon da Kirlendi
Araştırma sonuçlarına göre:
* Köprülü Kanyon ve Aspendos bölgesindeki kirliliğin temel nedeni, çevredeki kaçak yapılaşma ve korumasız piknik alanları.
* Bölgedeki lokanta ve benzeri yerler katı atıklarını (çöpler) orman içine atıyor. Çöplük olarak kullanılan bölge, hemen yol kenarında ve milli park içinde yer alıyor.
* Bu çöplük, orman içinde ve ırmağa 50-100 metre mesafede. Bu çöpler yağışlarla ırmağa geliyor ve suyun akıntısıyla çöpler Belek Plajı'na kadar ulaşıyor.
* Kirlilik o bölgedeki su canlılarının yaşama ve üreme alanlarını tehdit ediyor. Zaten ırmaktaki balık ve benzeri su canlıları popülasyonu da azalmış, hatta bazı türleri yok olmuş durumda.
Irmağa "sıfır noktasında" siteler
Araştırma sonuçları çevreyle ilgili şu saptamaları yapıyor:
* Köprülü Kanyon ve Aspendos bölgesinde 30'dan fazla lokanta ve benzeri yapılaşma tespit edilmiştir. Bu yapıların ırmağa uzaklığı sıfır metre olup çoğunun bir kısmı ırmak içindedir. Yapılar betonarme ve ahşaptır. Söz konusu yapılar doğa ile tam bir çelişki oluşturmakta, ırmağın doğal görünümünü bozmakta ve görüntü kirliliği oluşturmaktadır.
* Bir doğa harikası olan Köprüçay Irmağı'nın alt kesiminde ırmağa sıfır noktasında bir çok yere çeşitli kooperatif binaları ve siteler yapılmıştır.
* Bu kooperatifler, inşaat artıklarını ve katı atıklarını ırmağa atmakta ve görüntü kirliliği yaratmaktadır.
Piknikçiler, çöpler ve düzensiz rafting
* Milli Park içinde pek çok bölge piknik alanı olarak kullanılmaktadır. Bu alanların herhangi bir sınırı yoktur. Bölgeye gelen insanlar bu alanları düzensiz ve rastgele kullanmakta doğayı tahrip etmekte ve büyük oranda katı atık bırakmaktadır. Hem suya hem de karaya atılan bu atıklar ırmağın kirlenmesine neden olmaktadır.
* Rafting için istenilen bölgeden giriş çıkış yapılması, ırmak kenarlarının tahrip olmasına ve bölgenin doğal yapısının bozulmasına neden olmaktadır.
Su altı yapısı tehlikede
Su altı yapısının da büyük bir kirlilikle karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyeleri, su altında ortaya çıkan sorunu da şöyle açıkladı:
* Irmağın bir çok bölgesine dalarak su altında da araştırma yapılmıştır. Su altında ağaç köklerinin ve akıntının az olduğu durgun bölgelerdeki katı atık birikimi, ırmak yüzeyindekinden kat kat fazladır.
* Bu kirlilik o bölgedeki su canlılarının yaşama ve üreme alanlarını tehdit etmektedir. Zaten ırmaktaki balık ve benzeri su canlıları popülasyonu da azalmış, hatta bazı türleri yok olmuştur.
Erozyon tehlikesi
Orman Bakanlığı Milli Parklar Daire Başkanlığı tarafından yaptırılan koruma çitlerinin tahrip edildiğine dikkat çeken öğretim üyeleri bölgedeki sorunlarla ilgili sözlerini şöyle bitirdiler:
* Irmak kenarında ve ormanlık alanda önemli ölçüde çevre tahribatının yapıldığı görülmektedir. Orman Bakanlığı tarafından koruma amaçlı yaptırılan çitler bile bazı çıkar amaçlı kişi ya da kişilerce yıkılmıştır.
* Ayrıca yaban keçileri bölgenin doğal bitki örtüsüne büyük ölçüde zarar vermektedir. Bu da erozyonun oluşmasına neden olmaktadır.
Irmak kıyısı yapıları yıkılsın
Bölgenin bir an önce koruma altına alınması gerektiğini vurgulayan araştırmacılar, gereken önlemlerin alınmaması halinde bölgenin doğal güzelliklerinin çok kısa bir zaman sonra yok olacağını vurgulayarak alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladılar:
* Irmak kenarındaki tüm yapılar yıkılmalı, bu amaçla, ırmaktan belirli uzaklıkta bir alan belirlenerek, bu alana, lokanta, satış büfeleri, marketler, dinlenme alanları kurulmalıdır. Irmak kenarında kesinlikle yapılaşmaya izin verilmemelidir.
* Milli park sınırları kesin olarak belirlenmeli, bu bölge kontrol altına alınmalıdır. Kitle turizmi yerine eko-turizm yapılmalıdır.
* Rafting bölgesinden elde edilen ranttan bölge insanları da yararlandırılmalıdır. Çünkü bölgeyi koruyacak olan insanlar onlardır.
* Milli park içindeki taşıt yolları, yaya yolları kesin olarak belirlenmeli ve bunların dışına çıkılmamalıdır.
* Irmak üzerinde yapılar rafting sporu için mutlaka belli yerlerde rampa yapılmalı, giriş ve çıkışlar belirli yerlerden sağlanmalıdır. Irmak kenarının ekolojik yapısı bozulmamalıdır.
Eko tarım özendirilsin
* Bölge halkı eko-tarıma özendirilmeli ve tarımla ilgili olarak bilinçlendirilmelidir. Geleneksel olarak yapılan tarım bırakılmalı, halk alternatif tarım ve geçim kaynaklarına yönlendirilmelidir.
* Bölgede yapılan tarımda, daha çok biyolojik mücadele yöntemleri geliştirilmeli, daha az kimyasal ilaç ve gübre kullanılmalı, gereksiz ilaç ve gübre kullanımından kaçınılmalıdır.
* Irmakta balık avcılığı sürekli denetim altında tutulmalı, yasaklara uyulmalı, ırmakta zıpkınla balık avcılığı engellenmelidir. Yine ırmağın ağız kısmındaki 2 kilometrelik bölgede her türlü balık avcılığı derhal yasaklanmalıdır.
* Irmak çevresindeki erozyon bölgeleri derhal ıslah edilmelidir.(BB/NU)