Fotoğraf: Veysel Kara / AA
“Dipsiz Göl’ün beslenme kanallarıyla tahliye kanalları arasındaki denge bozuldu. Yer altı kaynağında tahribat olup olmadığı bilinmiyor. Gölün eski haline dönüp dönmeyeceğini zaman gösterecek. Tamamen şansa bağlı.”
Bu sözler Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş ait. Gümüşhane'nin Taşköprü Yaylası'nda yasal izinle 12 bin yıllık Dipsiz Göl’ün define uğruna boşaltılıp üstünün toprakla doldurulmasını bianet’e değerlendiren Bektaş, gölde gelen su ile giden suyun eşitliğinin bozulduğunu belirterek yapılan dolgunun doğal dengeye büyük darbe vurduğunu söyledi.
TIKLAYIN - "Define Var" Diye Boşaltılan Dipsiz Göl Sit Alanı Olacak
Bölgedeki göl haritasının çıkartılıp diğer göllerin acilen koruma altına alınması gerektiğini belirten Bektaş şöyle konuştu:
"Bu göl doğal bir yapıydı. Gölün suyunu boşalttılar; kazdılar, taradılar. Define avcılığı bahane edilerek talan ettiler. Gölün orijinalliğini, doğallığını bozdular. Şimdi de rehabilitasyon çalışmaları yapılarak eski haline getirmeye çalışıyorlar. Gölün özellikleri artık kayboldu. Bundan sonra orada yapılacak olan göl, doğal değil yapay göl olacaktır.
"Beslenme kanallarıyla tahliye kanalları arasındaki denge bozuldu"
"Gölün eski haline gelip gelmeyeceğini ise zaman gösterecek ve tamamen şans işi. Bunu tahribatın türü ve şekli belirleyecek. Çünkü göl sadece üstten yağmur ve kar sularıyla beslenmiyor, yer altından da besleniyordu. Temiz suyu vardı. Yer altı su kaynağında kırık ya da tahribat olup olmadığını şu anda bilmiyor.
"Her ne olursa olsun artık gölün beslenme kanallarıyla tahliye kanalları arasındaki denge bozuldu. Dört mevsim denge vardı. Artık o denge de kalmadı. Bu şu demek; gelen su ile giden su arasındaki eşitlik bozuldu. Su buharlaşmayla kırılıyor, yer altı suyuyla da besliyordu. Şimdi gölü kurtarmak için kazı yapıyorlar. Su geçirmez killi toprakla dolduruyorlar. Bu dolgu işi büyük ihtimalle gölü geri getirmeyecek ama zaman ne getirir göreceğiz. Fakat ne olursa olsun göl doğal güzelliğini yitirdi. Faunası yani bölgede yaşayan hayvan çeşitliliği ve florası yani bölgedeki bilgi çeşitliliği tahrip edildi. Doğaya zarar verildi.
"Göl denemez artık"
"Orada yapılması planlanan şey yapay havuz artık, göl denemez artık. Geçirimsiz bir tabaka yapmışlar ve alttan beslenmeyi olanak dışı bırakmışlar. Kar ve yağmur suyunu dikkate alarak bunu yaptılar ama kaynak suyunu unuttular.
"Dipsiz Göl’ün hemen yakınında Artabel Gölleri Tabiat Parkı var. Bu göl tabiat parkındaki göllerle büyük ölçüde benzerlik taşıyor. Onlar bu bölgenin doğal değerleriydi. Ekosistemin bir parçasıydı. Biz bunları kendi elimizle yok ettik. Yasalara uygun bir şekilde yok ettik. Bu da şunu gösteriyor yönetmelik ve yasalarımız yeterli değil. Bu göllerin korunması için acilen yasa çıkartılmalı.
"Haritalandırma çalışmasıyla göller koruma altına alınmalı"
"Doğu Karadeniz’de 150’ye yakın göl var. Acilen haritalama çalışması yapılarak, envanter hailine getirilmeli. Daha sonrada bu göller doğal sit alanı ilan edilmeli.
"Böyle olduğunda hem gölleri, doğayı korumuş oluruz, hem de bölgedeki ekoturizmi canlandırırız. Bunu sadece Doğu Karadeniz’deki göller için değil tüm Türkiye için söylüyorum. 10 bin yıldan bu tarafa doğru kalan jeolojik miraslarımızdır buralar." (HA)