Kızıldere'de katledilmese bugün 61. yaşını dolduracak Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (THKP/C) militanı Sinan Kazım Özdoğru'nun ağabeyi, "Sizin yaratmak istediğiniz dünyayı, yani sosyalizmi özlüyoruz" diye seleniyor kardeşine. "Seni özlüyorum ve ismini kitaplarda ve tarihin sayfalarında buluyorum ve şimdilik bunlarla yetiniyorum."
Özüdoğru, 10 yoldaşıyla birlikte Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan'ın idamlarına engel olmaya çalışırken Mart 1972'de Tokat Niksar'a bağlı Kızıldere köyünde kıstırıldı. Evden sadece Ertuğrul Kürkçü sağ kurtuldu. Katliamın sorumluları aradan geçen 38 yıla karşın yargılanmadı.
10'lar her yıl 30 Mart'ta düzenlenen etkinliklerle anılıyor. Size, Sinan Kazım'ın ağabeyi Emin Özüdoğru'nun, kardeşinin doğumgünü olan 3 Mart'ta yazdığı mektubu aktarıyoruz.
"Seni çok özledik, özleyeceğiz"
Bugün doğum gününde sana verecek haberlerim var.
Seni soruyor Ankara Atatürk Lisesi'nde birlikte tiyatro yönettiğin arkadaşların. Seni soruyor TRT televizyonunun ilk yıllarında birlikte yaptığınız "Köyden Kente" programındaki arkadaşların.
Seni soruyor Hacettepe Hastanesinin personel idare amirliğindeki çalışma arkadaşların. Seni soruyor Sosyal Hizmetler Akademisi'ndeki sınıf arkadaşların. Seni soruyor zor zamanlarında mahallemizde yanında olduğun amcalar.
Seni soruyor işyeri grevlerinde yanında olup destek verdiğin işçiler. Seni soruyor antidemokratik yasalara karşı alanlarda birlikte olduğun yoldaşların.
Seni soruyor NATO-CENTO ve benzeri emperyalist işgalcilerin ülkemizden kovulması için önderlik ettiğin kitleler.
Seni soruyor 1968'de 6. filoyu protesto ettiğiniz yoldaşlarınız. Seni soruyor ülkemizde yerli işbirlikçilere birlikte karşı durduğunuz yurtseverler. Seni soruyor köylerimizde köylüleri köle statüsünde sömüren toprak ağalarına karşı durduğunuz ve nefes alıp insan olduğunun farkına varan köylülerimiz.
Seni soruyor gerici eğitim sistemine karşı vermiş olduğunuz mücadelelerde devletin vurucu zorba güçleri tarafından birlikte yaralandığınız şimdilerde akademisyen arkadaşlarınız.
Seni soruyorlar bugün karanlığa sürüklenip de aydınlık arayan yeni nesiller. Ne zaman nerede bir haksızlık varsa oralara koşup kalkan olduğunuz kitleler seni soruyorlar.
İşte nesiller boyu söylenecek olan vermiş olduğunuz mücadele ve rehberlik etmek için uğruna canını verdiğin kitleler seni unutmadı; unutmayacağız.
Bugün sana ve sizlere daha çok ihtiyacımız var. Seni çok özledik, özleyeceğiz; doğumgünün kutlu olsun.
Sinan'ım,
Bugün 3 Mart 2010, 61. doğum gününde seni anıyorum. Keşke bugün sana daha iyi haberler verebilseydim. Sen aramızdan ayrılalı 38 sene bitmek üzere. Sizin yaratmak istediğiniz dünyayı özledikçe ciğerim yanıyor.
Seni doğum gününde böyle karşılamak istemezdim. Keşke kardeş kardeş olsaydık. Keşke onları, yüzleri, binleri, binleri, on binleri, yüz binleri ve milyonları insan sevgisiyle dolu olan insanların kanını içenlerle aynı dünyada olmasaydık.
Emekleriyle geçinen insanların hakkını elinden alanlarla aynı dünyada yaşamasaydık. Bizi yönetenleri polis çemberinden çıkarıp halkımızın içinde korkusuzca yürüseydik.
Dün, Türk-İş'in önünde 78 gündür direnişte olan yaklaşık 10 bin emekçinin çadırlarını söktüler. Onlar bizim bu hakkımızı nasıl yiyeceksiniz, dediler. Yine geleceğiz, yine çadırlarımızı kuracağız dediler ve sizin sloganlarınızı kullandılar. "Ölmek var dönmek yok" dediler. İşçi sınıfını cesaretlendirme mesajı verdiler.
Yine dün İzmit'te Tariş iplik fabrikasından 685 emekçiyi hak ettikleri birikimden hiçbir ödeme yapmadan fabrikayı kapatıp işçileri kapının önüne koyup üretimi durdurmak için kapının önüne polisi dizdiler. İşçiler direnişe geçtiler.
Sizin yaratmak istediğiniz dünyayı, yani sosyalizmi özlüyoruz. Sizin yolunuzu seçtiğiniz işçi sınıfı iktidarını özlüyoruz. Paylaşım olsun da, kavga olmasın dediğinizi özlüyoruz. Devleti soyup da doymadık diyenlerin ıslah edilmesini özlüyoruz. Ne olur toprağınızda rahat uyuyun, bir gün bunların sonu gelecek.
Nesiller boyu bu haksızlıklar karşılığını bulacak bize güç veren sizler olacaksınız. Kavganız kavgamız olacak. Sen sadece doğum gününde değil her zaman yanımdasın. Seni özlüyorum ve ismini kitaplarda ve tarihin sayfalarında buluyorum ve şimdilik bunlarla yetiniyorum.
Sen milyonların kalbinde yaşıyorsun ben ise sadece nefes alıyorum. Seninle yeni yepyeni bir dünya düzeninde sömürüsüz sınıfsız yönetimlerde buluşmak üzere, hoşça kal.
Ağabeyin Emin.(EÖ/EÜ)