Başta ABD basını olmak üzere yabancı basın geçtiğimiz haftadan beri Hollywood’un ünlü yapımcılarından Harvey Weinstein hakkındaki cinsel saldırı ve taciz iddialarını tartışıyor.
5 Ekim 2017’de The New York Times’da yayınlanan makale ile Weinstein’in yıllardır çok sayıda kadına cinsel saldırı ve tacizde bulunduğu ve ardından bu kadınların birçoğunu ödemeler yaparak susturmaya çalıştığı ortaya çıktı.[1] The New York Times’a konuşan kadınlar arasında ünlü oyuncuların da bulunması ile birlikte konuya gösterilen ilgi arttı ve pek çok kadın Weinstein tarafından cinsel saldırı ve tacize uğradığına dair açıklamalar yaptı.
Weinstein önce davranışları nedeniyle özür dilese de ardından avukatı aracılığı ile yaptığı açıklamada iddiaların tümünü inkar etti ve The New York Times aleyhine hukuki işlem başlatacağını duyurdu.[2] Ancak birbirini tanımayan birçok kadın tarafından ortaya atılan benzer iddialar üzerine Weinstein, Yönetim Kurulu üyesi olduğu Weinstein Company’den kovuldu.[3] Yıllar boyu bağışta bulunduğu Demokrat Parti üyeleri bağışları iade etti;[4] geçmişte Weinstein tarafından yüklü bağışlar yapılan Hillary Clinton ve Barack Obama Weinstein aleyhine açıklamalarda bulundu.[5] Hollywood’dan pek çok isim Weinstein’in davranışlarını kınadığını ifade etti;[6] Kate Winslet, uzun zamandır kulağına gelen dedikodulara inanmak istemediğini, belki de çok saf davrandığını söyledi.[7]
10 Ekim 2017’de The New Yorker’da çıkan bir makalede ise, Weinstein tarafından cinsel saldırı ya da tacize uğradığını söyleyen 13 kadın ile yapılan röportajlar yayınlandı. Bu röportajlara göre, 1990’lardan itibaren 2015 senesine dek Weinstein üç kadına tecavüz etmiş, dört kadına cinsel saldırıda bulunmuş, dört kadını ise taciz etmişti.[8] Weinstein’in şirketlerinde eskiden çalışmış veya halen çalışan 16 yönetici, Weinstein’in bu davranışlarına şahit olmuştu.[9] Röportaj yapılanların çoğu, Weinstein’in kendilerinden öç almasından korkuyordu; eski çalışanlardan biri, kim olduğunun Weinstein tarafından öğrenilmesi halinde “hayatının mahvolacağını” söylüyordu.[10]
Haksız sayılmazlardı. Birçok kaynağa göre, Weinstein kendi aleyhine konuşanlar hakkında medyada istediği haberi yaptırmakla sık sık övünüyordu.[11] Yine birçoğu, Ambra Battilana Gutierrez isimli modelin başına gelenleri örnek veriyordu.[12] Gutierrez, 2015 yılında Weinstein tarafından elle taciz edildikten sonra polise başvurmuş; polis, Gutierrez’in mikrofon takarak Weinstein ile buluşmasını istemişti. The New Yorker’da yayınlanan ses kaydında Weinstein’in Gutierrez’e cinsel saldırıda bulunduğunu açıkça kabul ettiği duyuluyordu.[13] Deliller yeterliydi; Weinstein hakkında dava açılabilirdi. Ancak ne olduysa, basında Gutierrez’in geçmişi hakkında haberler çıkmaya başladı. Weinstein hakkındaki soruşturma tamamlandıktan iki hafta sonra Manhattan Bölge Savcısı davayı takip etmemeye karar verdi. Savcıya göre Gutierrez’in geçmişi hakkındaki beyanları davayı karmaşık hale getiriyordu.[14]
Weinstein’in saldırı ve tacizlerinin tümünün detaylarını burada tekrarlamaya lüzum görmüyorum; kadınları vajinal veya oral sekse zorlamaktan karşılarında mastürbasyon yapmaya dek çok sayıda açıkça cinsel saldırı veya taciz teşkil eden davranışı mevcut. İddiada bulunan kadınların beyanlarına ve yapılan haberciliğin doğruluğuna inanıyorum; hikayelerin neredeyse tamamı birden fazla kaynak tarafından doğrulanmış durumda.[15]
Okuduklarım aynı zamanda çok tanıdık; Bill Cosby olayında gördüğümüz gibi, ünlü ve güçlü bir erkek hakkında bir iddia ortaya atılması üzerine diğerlerinin de hikayelerini paylaştığı ve o güçlü erkek figürün birçok kadına sistematik olarak cinsel şiddet uyguladığının ortaya çıktığı bir olay örgüsü mevcut.
Bu olay örgüsünü inceleyen birçok kişi, aynı soruyu soruyor: Bu kadınlar niçin daha önce konuşmadı? Neden olay yaşandığında derhal bildirmediler? Tek bir kişi konuşsaydı, diğerleri bu saldırıyı belki de hiç yaşamayacaktı. Neden bu zamana kadar beklediler?
Susan kadınlar
Cinsel şiddete uğrayan kadınların neden sustuğu konusunun, Cosby veya Weinstein olayları gibi medyada ses getiren vakalar haricinde pek de fazla tartışılmayan, genelde “çünkü korkuyorlar” veya “çünkü bir işe yaramayacağını biliyorlar” gibi haklı fakat yüzeysel açıklamalar ile geçiştirilen bir konu olduğu görülüyor. Ses çıkardığı için tehdit edilen, ses çıkarmasına rağmen gerçek adalete erişemeyen kadınların hikayeleri kamuoyunda ses uyandırsa da, sayıları ses çıkaran kadınlardan da fazla olan, susan kadınlar hakkında pek fazla konuşulmuyor.
ABD’de yapılan çalışmalar, her 1000 tecavüz vakasından yalnız 310 tanesinin polise bildirildiğini ortaya koyuyor.[16] Peki hayatta kalan 690 tane kadın neden susuyor?
Susan kadınların hikayeleri, ses çıkaran kadınların hikayeleri kadar önemli ve daha fazla kadının şikayetçi olabilecek kadar kendini güvende hissetmesi için, susan kadınların susma sebepleri incelenmeli. Bir kadın susmak istiyorsa, susma kararını özgür iradesi sonucu almış olmalı. Ancak bu özgür iradeyi ortadan kaldıran her tür sebep tespit edildikten ve ortadan kaldırıldıktan sonra susmak her kadın için gerçek anlamda bir tercih haline gelecek.
Cinsel şiddetin bildirilmemesindeki etkenler
Cinsel şiddetin yargıya veya sağlık kurumlarına niçin bildirilmediğine dair yapılan çalışmalarda, kadınlar genellikle birden çok sebep belirtseler de, etkenler çoğunlukla aşağıdaki kategorilerden biri altında değerlendiriliyor:[17]
- Hayatta kalan kadının cinsel şiddete verdiği psikolojik tepki, kendi değerlendirmesi uyarınca ciddi bir tepki değilse, hayatta kalan olayı bildirmekten kaçınabilmektedir. Cinsel şiddete uğramış olsa daha büyük tepki vereceğini düşünen bazı hayatta kalanlar, düşük seviyede travma sonrası stres veya depresyon belirtisi göstermesi sebebiyle yaşadıklarını bildirmeye değer bulmamaktadır. Bunda hayatta kalanın kendini suçlaması da bir etken olabilmektedir.
- Hayatta kalan kadın, failin uyguladığı cebir veya uğramış olduğu fiziksel zarar bakımından cinsel saldırının kendi değerlendirmesi uyarınca yeterli şiddette olmadığını düşünürse, olayı bildirmekten kaçınabilmektedir. Bu özellikle failin önceden tanıdığı biri tarafından ve silah veya fiziksel güç kullanmadan gerçekleşen, “tecavüz stereotipine” uymayan cinsel şiddet vakalarında gözlemlenmektedir.
- Hayatta kalan her 10 kadından biri, fail tarafından öç alınmasından korkmaktadır. Bu fiziksel saldırının yanı sıra hayatta kalana göre elinde güç bulunduran failler bakımından (işveren gibi) sosyal ve ekonomik sonuçları olan öç olarak da kendini gösterebilmektedir.
- Pek çok hayatta kalan, yargı veya sağlık çalışanları tarafından kendilerine inanılmayacağını veya bu çalışanlar tarafından kötü davranışlara maruz bırakılacaklarını düşünmekte ve bu nedenle cinsel şiddet vakalarını bildirmemektedir.
Sonuç olarak bu etkenlerin niçin hayatta kalan kadınların susmasına yol açtığı incelendiğinde, görülen o ki, kadınlar ya sistem tarafından reddedileceklerini, ya sistemin kendilerine yardım edemeyeceğini ya da kendilerini sistemden korumaları gerektiğini düşünüyorlar.[18]
Bu bilgiler ışığında Weinstein vakası incelendiğinde, özellikle “tecavüz stereotipine uymayan cinsel şiddet” ve “öç korkusu” etkenleri ön plana çıkıyor.
Tecavüz stereotipi ve mağdur suçlama
Cinsel şiddet konusunda çalışan ABD’li akademisyenler, tecavüz stereotipi eleştirisi olarak bir “iyi vaka” oluşturmuşlar.[19]
Bu vakada mağdur bakiredir, ölmek üzere olan büyükannesini ziyarete hastaneye giderken gündüz vakti hiç tanımadığı bıçaklı bir erkek tarafından saldırıya uğrar, tecavüz yaşanırken kadın bir şekilde yakınlardaki bir erkek polis memurunun dikkatini çeker, polis memuru faili tutuklar. Kadının vajinasında failin spermi, failin üzerinde kadının kanı bulunur. Bu “iyi vaka” mahkemede kazanılacaktır.
İşte tecavüz mitleri dolayısıyla, bu kalıba uymayan (özellikle hayatta kalanın tanıdığı biri tarafından ve silah kullanılmadan gerçekleştirilen) cinsel şiddet vakalarında, yalnız yargı değil, aynı zamanda sağlık kurumları nezdinde de hayatta kalan aleyhine bir önyargı oluştuğu gözlemleniyor.[20] Bu önyargı, ardından mağdur suçlama (victim blaming) olarak tezahür ediyor ve bilhassa yargı sürecinde hayatta kalanın karakteri, davranışları ve geçmişinin nasıl cinsel şiddete uğramasına “yol açtığı” konusunda tartışmalara sebebiyet veriyor.
Bu tecavüz mitinin Weinstein vakasında kadınların susmasında büyük rol oynadığı görülüyor. Weinstein tarafından tecavüze uğrayan kadınlardan biri, tecavüz olayının ardından Weinstein ile arasında (rızaya dayalı olduğunu söylediği) bir cinsel ilişki gelişmesi dolayısıyla, artık tecavüz vakasına ilişkin konuşsa dahi “güvenilirliğinin zedelendiğini” düşünüyor.[21] Bir diğeri, kendi tecrübesinin cinsel saldırıya uğradığını bildiği diğer kadınların tecrübesine kıyasla daha hafif olduğunu ifade ediyor.[22] Bahsi geçen saldırıların çoğunun, Weinstein’in kadınları iş konuşmak bahanesiyle çağırdığı otel odasında vuku bulmuş olmasının da kadınların susmasına yol açtığı düşünülebilir; zira failin otel odasında bulunmak, “iyi vaka”ya kıyasla bir sapmadır ve mağdur suçlamaya zemin oluşturabilir.
Weinstein hakkındaki iddiaların ortaya atılmasından yalnızca beş gün sonra ünlü modacı Donna Karan tarafından yapılan açıklamalar, susan kadınların endişelerini haklı çıkaracak nitelikte. Karan, Weinstein’in harika bir insan olduğunu, kadınların provoke edici giyimleri dolayısıyla bela çağırdıklarını ve “bunu istediklerini” ifade etti.[23] Karan, tepkiler üzerine bir özür yayınlayarak sözlerinin çarpıtıldığını söylese de,[24] mağdur suçlama zihniyetinin açık bir örneğini sergiledi.
Yine Weinstein’in eski danışmanının sızdırılan e-postalarında, cinsel şiddete uğradığını söyleyen kadınların Weinstein ile çekilmiş “arkadaşça fotoğraflarının” kısa süre içerisinde medyaya servis edileceği ifade ediliyor.[25] Şüphesiz ki bu fotoğraflar da, ses çıkaran kadınların yargı ve kamuoyu nezdinde güvenilirliğinin zedelenmesi için ortaya çıkarılacak, mağdur suçlamaya zemin oluşturacaktır.
Öç korkusu
Hayatta kalan tarafından cinsel şiddet olayı hakkında ses çıkarılması halinde failin öç alması ihtimali, kadınların susmasında büyük rol oynuyor. Yukarıda ifade edildiği üzere, her 10 kadından biri, failin kendisinden öç almasından korkuyor.[26] Bu öç, fiziksel zarar olabileceği gibi, failin sosyal ve ekonomik ilişkilerine zarar verme suretiyle de gerçekleşebiliyor. İşverenleri aleyhine cinsel taciz suçlamasında bulunan kadınların yüzde 47’si, öç ile karşılaşıyor.[27]
Öç korkusunun bilhassa failin mağdur üzerinde sosyal veya ekonomik güç bulundurduğu durumlarda hayatta kalan kadınların susması bakımından ciddi bir etken olduğu, Weinstein olayında da açıkça gözleniyor. Weinstein’in hedef aldığı kadınların birçoğu, halihazırda yapımcılığını üstlendiği filmlerde rol alan oyuncular veya Weinstein’in şirketlerinin çalışanları. Çok sayıda hayatta kalan, “isminin kirletilecek olması”, “işine ihtiyacı olması”, “Weinstein’i kızdırırsa bir daha eğlence sektöründe iş bulamayacağını bilmesi” gibi gerekçeler dolayısıyla sustuğunu söylüyor.[28]
Görüldüğü üzere Weinstein, gücünü yalnızca cinsel şiddet uygulama amacıyla değil, cinsel şiddet uyguladığı kadınları susturma amacıyla da kullanıyor. Bu yine Weinstein’in avukat ordusuyla karşılaşmamak için şikayetçi olmaktan vazgeçen ve anlaşmak suretiyle gizlilik sözleşmesi imzalayan kadınlar bakımından da gözlemleniyor.[29]
Bu yazıda tecavüz stereotipi ve öç korkusunun ele alınmış olması, Weinstein olayında diğer etkenlerin kadınların susmasında rol oynamadığı anlamına gelmiyor; bir hayatta kalan, olayın “onun sözüne karşılık benim sözüm” haline gelecek olması, bir diğeri ise yeterince karşı koymadığı kanaatinde olması sebebiyle ses çıkarmak istemediğini ifade ediyor.[30] Görüldüğü üzere, bu sebeplerin hepsi birbiriyle ilintili ve nihayetinde kadınların sisteme olan (haklı) güvensizliklerini göz önüne seriyor.
Elbette cinsel şiddetten hayatta kalanların yaşadıkları konusunda konuşmak istememelerinin sebepleri, çoğunlukla failin şöhret ve gücünden bağımsızdır. Bu bağlamda fail ister Türkiye’de, ister ABD’de, ister sermaye sahibi ister işçi, ister beyaz ister siyah olsun, aynı ayrıcalıktan faydalanıyor: erkek ayrıcalık.
Bu ayrıcalığın doğurduğu birçok koruma da kadınların konuşmamalarında büyük etken teşkil ediyor. Devletin “erkek” olması ve cinsel şiddete dair yasaların erkek gözünden yazılması dolayısıyla, hukuken “kabul edilebilir” cinsel davranış standardı, hayatta kalan kadına göre değil, fail erkeğe göre belirleniyor.[31] Erkek yasalar ile yargılanan cinsel şiddet, hayatta kalan için sayısız travmaya yol açıyor.
Catharine MacKinnon’ın meşhur ifadesi ile, “Tecavüz suçlamasında bulunan kadınlar iki kere tecavüze uğradıklarını söylemektedirler, ikinci kez mahkemede.”[32]
MacKinnon’ın değerlendirmesi doğru olmakla birlikte, kanaatimce eksik; zira erkek ayrıcalığın diğer ayrıcalıklarla kesişimselliğini dikkate almıyor. Weinstein olayında gözlemlendiği üzere, failin ırksal ve sınıfsal ayrıcalığı da kadınların susmasında rol oynuyor. Yine bir başka eksiklik, hayatta kalan kadınların kadın kimliği dışındaki kimliklerinin görmezden gelinmesi. Kadınların da başta ırksal ve sınıfsal kimlikleri cinsel şiddet konusunda ses çıkarma özgürlüklerini kısıtlayan toplumsal faktörler olarak kendilerini gösteriyor.
Kadınlar susuyor, çünkü başta erkek ayrıcalık olmak üzere çeşitli ayrıcalıklara sahip gruplar tarafından dizayn edilmiş yargı sisteminde ses çıkarmanın fayda sağlamayacağını düşünüyorlar. Bu kanaatteki kadınları eleştirmek, büyük resmi görmezden gelmektir.
Kadınların niçin konuşmadığı incelendikçe, yargı, sağlık ve medyanın yanı sıra toplumsal ilişkilere de bir eleştiri getirilecektir. Bu eleştiriler akabinde erkekleri ve diğer ayrıcalıklı grupları koruyan sistemde yapısal iyileştirmeye gidilebilecek ve susmak, kadınlar için özgür iradeleri ile verebilecekleri bir karar haline gelebilecektir. (GB/ÇT)
[1] Jodi Kantor & Megan Twohey, Harvey Weinstein Paid Off Sexual Harassment Accusers for Decades, The New York Times (Oct. 5, 2017), https://www.nytimes.com/2017/10/05/us/harvey-weinstein-harassment-allegations.html.
[2] Id.
[3] Megan Twohey, Harvey Weinstein Is Fired After Sexual Harassment Reports, The New York Times (Oct. 8, 2017) https://www.nytimes.com/2017/10/08/business/harvey-weinstein-fired.html.
[4] Alan Fram, Some Democrats Returning Money They Received From Weinstein, Bloomberg (Oct. 7, 2017 05:20 PM), https://www.bloomberg.com/news/articles/2017-10-07/some-democrats-returning-money-they-received-from-weinstein.
[5] Eli Watkins, Hillary Clinton, Obamas condemn longtime Democratic donor Harvey Weinstein, CNN (Oct. 11, 2017 12:36 AM), http://edition.cnn.com/2017/10/10/politics/hillary-clinton-harvey-weinstein/index.html.
[6] Gwilym Mumford, Meryl Streep and Judi Dench join condemnation of Harvey Weinstein, The Guardian (Oct. 9, 2017 06:24 PM), https://www.theguardian.com/film/2017/oct/09/meryl-streep-condemns-harvey-weinstein-over-allegations-of-disgraceful-abuse.
[7] Kate Winslet on Harvey Weinstein allegations: ‘Maybe we have all been naïve’, The Guardian (Oct. 10, 2017 12:47 AM), https://www.theguardian.com/film/2017/oct/09/kate-winslet-harvey-weinstein-sexual-harassment.
[8] Ronan Farrow, From aggressive overtures to sexual assault: Harvey Weinstein’s accusers tell their stories, The New Yorker (Oct. 10, 2017 10:47 AM), https://www.newyorker.com/news/news-desk/from-aggressive-overtures-to-sexual-assault-harvey-weinsteins-accusers-tell-their-stories.
[9] Id.
[10] Id.
[11] Id.
[12] Id.
[13] Id.
[14] Id.
[15] 2014 yılında Virginia Üniversitesi’ndeki sözde tecavüz vakasına ilişkin Rolling Stone dergisinde yayınlanan makalenin yanlış bilgilere dayandığının ortaya çıkması, akabinde söz konusu makaleyi yazan gazetecinin ve Rolling Stone dergisinin Columbia Üniversitesi Gazetecilik Bölümü tarafından hazırlanan bağımsız raporda ağır biçimde eleştirilmesi ve hem derginin, hem gazetecinin yüklü miktarda tazminata mahkum edilmesi üzerine ABD’de cinsel şiddet konularında iddia içeren habercilikte gelişme görülmesi şaşırtıcı değil. Bkz. Sheila Coronel, Steve Coll & Derek Kravitz, Rolling Stone and UVA: The Columbia University Graduate School of Journalism Report, Rolling Stone (Apr. 5, 2015), http://www.rollingstone.com/culture/features/a-rape-on-campus-what-went-wrong-20150405; Ben Sisario, Hawes Spencer & Sydney Ember, Rolling Stone Loses Defamation Case Over Rape Story, The New York Times (Nov. 4, 2016), https://www.nytimes.com/2016/11/05/business/media/rolling-stone-rape-story-case-guilty.html.
[16] The Criminal Justice System: Statistics, RAINN, https://www.rainn.org/statistics/criminal-justice-system. Türkiye’de gerçekleşen/bildirilen cinsel saldırı sayıları arasındaki karşılaştırmanın yapılabileceği sağlıklı veriye erişilememiştir.
[17] Debra Patterson, Megan Greeson & Rebecca Campbell, Understanding Rape Survivors’ Decisions Not to Seek Help from Formal Social Systems, 34 Health & Social Work 127, 128 (2009).
[18] Id.
[19] Robin Warshaw, I Never Called It Rape 139 (1988).
[20] Francis X. Shen, How We Still Fail Rape Victims: Reflecting on Responsibility and Legal Reform, 22 Colum. J. Gender & L. 1, 25 (2011).
[21] Farrow, supra note 8.
[22] Id.
[23] Bonnie Malkin, Donna Karan defends Harvey Weinstein: ‘Are women asking for it?’, The Guardian (Oct. 10, 2017), https://www.theguardian.com/film/2017/oct/10/donna-karan-defends-harvey-weinstein-women.
[24] Avery Matera, Donna Karan Apologizes for Defending Harvey Weinstein and Blaming Victims, Teen Vogue (Oct. 10, 2017 01:04 PM), https://www.teenvogue.com/story/donna-karan-harvey-weinstein-sexual-harassment-apology.
[25] Angelina Chapin & Yashar Ali, Leaked Email: Here’s Lisa Bloom Teasing Stories That Undermine Harvey Weinstein’s Accusers, Huffington Post (Oct. 10, 2017 12:32 AM), https://www.huffingtonpost.com/entry/lisa-bloom-weinstein-board-email_us_59dbe642e4b00377980b2afe?ncid=engmodushpmg00000004.
[26] Patterson, Greeson & Campbell, supra note 17, at 128.
[27] Ann C. Wendt & William M. Slonaker, Sexual Harassment and Retaliation: A Double-Edged Sword, 67 SAM Advanced Mgmt. J. 49, 54 (2002).
[28] Farrow, supra note 8.
[29] Id.
[30] Id.
[31] Catharine A. MacKinnon, Feminism, Marxism, Method, and the State: Toward Feminist Jurisprudence, 8 Signs 635, 651 (1983).
[32] Id.