Kolombiya “eksik barış”ında FARC-EP için 1 Aralık’ta ilan edilen silahsızlanma ve uyum kamplarına geçiş on gün gecikmeyle de olsa başladı.
FARC tarafından yapılan ertelemenin nedeni sürecin yasal güvenceye (özellikle af yasası ve yargılamalar anlamında) alınmamasıydı. FARC yasal yükümlülükler yerine getirilmeden adım atmayacağını söyledi. Fakat Birleşmiş Milletler’in (BM) zorlama ve taahhütleri sonucu silahsızlanma geçtiğimiz Cumartesi başladı. İlk günde yaklaşık 400 gerilla ülkenin kuzey doğusundaki bir geçiş kampına yerleşti. Silahsızlanma ve uyum sürecinin 30 Nisan 2017’de tamamlanması hedefleniyor.
Legal prosedürle ilgili sorun da geçtiğimiz 13 Aralık Salı aşıldı. Hükümetin süreci güvenceye alan yasaların çıkarılması için Anayasa Mahkemesi’nden istediği destek kısmi direnmelere rağmen onaylandı. Arkasından bir af yasası çıkarılarak ilk planda cezaevinde bulunan 100 FARC gerillası af edildi. Bir iki ay içinde 300 gerillanın daha serbest bırakılacağı açıklandı. Şu an 4 bin 500 FARC militanı cezaevlerinde tutuluyor. Bu affın bir “fakatı” da var. Yaklaşık 16 bin FARC üyesinin yanı sıra, 24 bin 400 devlet görevlisi ve 12 bin 500 sivil(bunların çoğunluğu paramiliter çete üyesi) bu aftan yararlanabilecek. Maalesef Santos hükümetinin referandum oyununun en büyük başarısı, kontrgerilla ve paramiliter çetelerin üyesi olan katillerin af kapsamına sokulması oldu.
FARC’tan parlamentoya ziyaret
14 Aralık Çarşamba günü Kolombiya tarihi bir olaya sahne oldu. FARC liderlerinden oluşan bir heyet ilk defa parlamentoyu ziyaret etti. Geçiş sürecinde gerillaları temsilen parlamentoda oy hakkı olmayan bir heyet yer alacak. Voces de Paz y Reconciliacion- diye adlandırılan bu heyet, iki akademisyen, bir öğrenci lideri, bir insan hakları eylemcisi, bir de Unión Patriótica üyesinden oluşacak.
Voces de Paz’ın ilk açıklaması
FARC’tan kopuşlar
FARC yönetimi son aylarda kendine güvensiz bir tablo çiziyor. Muhtemelen öncelikle bunun yansıması olarak ama aynı zamanda artan kontra saldırıları, suça eğilim vb. nedenlerle FARC saflarından ayrılanların sayısında artış yaşanıyor. El Tiempo gazetesine göre 2 Ekim’deki referandumdan bu yana 300 gerilla kampları terk etmiş. Buna geçtiğimiz hafta içerisinde biri 43. Cephe’nin komutanı Gentil Duarte olmak üzere dört orta düzey komutan daha eklendi. Gentil Duarte müzakere heyetinde de yer almıştı. Bu kişilerle birlikte henüz kaç gerillanın FARC’a karşı tavır aldığını bilmiyoruz. Henüz müzakereler sonuçlanmadan önce FARC 1. Cephe örgütten atılmıştı.
Tüm bu gelişmeler hükümete tabii yeni kan dökme fırsatı vermiş oldu. Ayrılan gruplara karşı savaş ilan edildi. Ayrılanların tam olarak nasıl bir yönelime gireceğini bilmiyoruz. Rivayet çok, kokain ticareti, paramiliterlere ve ELN’ye katılmaya kadar geniş bir yelpaze oluşturuyor bu varsayımlar. Bir kısım gerillanın kriminal işlere bulaşma olasılığı yüksek. Zaten FARC’ı barışa zorlayan nedenler arasında gerillada görülen bu yozlaşma eğilimi de yer alıyordu.
Barışa mali destek ve köstek
Kolombiya barışına 95 milyon Euroluk bir mali destek paketi AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini tarafından imzalandı. Aynı zaman da Avrupa Parlamentosu’da Kolombiya’da sürmekte olan paramiliter saldırı ve katliamların durdurulması çağrısı yapıldı.
Benzer bir gelişme de ABD’de yaşandı. 37 Kongre üyesi bir mektup yazarak Kolombiya’daki katliamlara karşı ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’i hemen harekete geçmeye çağırdı.
Tabii burası ABD. Ülkesinin işlediği, dahil olduğu suçlardan, savaşlardan rahatsız olanlar olduğu gibi, kan gölünün ortasında purosunu tüttürüp, viski yudumlayanlar da var. Cumhuriyetçi Parti senatörlerinden bazıları, ABD’de tutuklu olan FARC üyesi Simón Trinidad’ın serbest bırakılması ve Kolombiya’ya dönmesi halinde, ABD’nin 450 milyon dolar Kolombiya barışı için yapacağı yardımı engelleme tehdidinde bulundu. Yardımı engelleyebilecek yeterince güce sahip olan senatörler bu tehdidi Obama’ya bir mektup yazarak dile getirdiler.
ELN ile barış beklemede
Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) ile Santos Hükümeti arasındaki barış görüşmelerinin çeşitli kereler gündeme gelen ertelemelerden sonra 10 Ocak tarihinde başlayacağı açıklandı. Yer yer çatışmalar sürerken, hükümetin ELN ile görüşmelerdeki baş müzakerecisi Juan Camilo Restrepo 10 Ocak’a kadar ateşkes ve rehine Odín Sánchez’in serbest bırakılması talebinde bulundu. Uzun zamandır ateşkes isteyen ELN’nin ateşkes isteğini kabul etmesi bekleniyor. Fakat hükümetin bu ateşkesi ordudan da isteyip istemediği ve neden sürekli bir ateşkes haline dönüştürmediği merak konusu.
Katliamlar artıyor
Sonuncusu bu pazartesi olmak üzere, bir kişi daha, Marcha Patriótica(HDK benzeri oluşum) üyesi Guillermo Veldaño paramiliterlerce öldürüldü. Bu yıl öldürülen Marcha Patriótica üyesi sayısı 71’e ulaştı. Yine hafta içinde güney sahil kenti Tumaco’da yapılan bombalı saldırı da iki kişi hayatını kaybetti, 23 kişi yaralandı.
Son yayınlana raporlara göre bu yıl 94 çiftçi lideri ve toplumsal mücadelenin çeşitli alanlarında yer alan 57 kişi katledildi. 35 kişi ise yaralandı. Geçen yıla göre yapılan saldırılarda yüzde 49’luk bir artış görülüyor. Ayrıca son dönemde ülkenin birçok bölgesinden paramiliter tehditlerin arttığına dair haberler geliyor.
Bu katliamlarda en büyük faili paramiliter güçler. Daha sonra ise Kolombiya ordusu. Santos hükümetinin artan katliamları engellemek için ciddi bir tedbir almadığı görülüyor. Paramiliter şiddet çevre ülkeleri de rahatsız ediyor. Bu yüzden Venezuela hükümeti Kolombiya sınırını bu hafta üç gün kapattı.
Açlıktan ölümler
Daha önce de zaman zaman değindiğim yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle meydana gelen çocuk ölümleri sürüyor. Karayip kıyısı La Guajira bölgesinde yaşayan yerli topluluğu Wayúlardan 81 çocuk bu yıl içerisinde hayatını kaybetti. Bunlar tabii kayıtlara geçenler, gerçek sayının çok daha fazla olduğu sanılıyor. Halk hükümetin ve bölgede kömür çıkaran çok uluslu şirketlerin ilgisizliğinden şikayetçi.
Hisse
Memleket yangın yeriyken bu yazdıklarıma pek aldıran olacağını sanmam. Daha Kolombiya’nın “güneşli bir ülke” olabilmesi için çok yolu var. Ama şunu unutmayalım uzakta da olsak hepimiz aynı hikayenin içindeyiz. Barışın bile, direnişle, mücadeleyle kazanılabileceğini unutmadan, öyle ya da böyle birileri barışıyorsa, her şeye rağmen bu umudu büyütmekte yarar var. (AS/HK)
(1) FARC’a dahil olmadan önce bir ekonomi profesörü olan 66 yaşındaki Trinidad, 1998-2002 yılları arasında Kolombiya hükümeti ile barış görüşmelerinde FARC-EP’nin sözcülüğünü yapmıştı. 2004 yılında Ekvador’da BM yetkilisi James LeMoyne ile görüşmesinden önce yakalanıp Kolombiya’ya götürülmüştü. Oradan da ABD’ye ve yüksek güvenlik cezaevinde 60 yıla mahkum edilmişti. FARC yeni süreç kapsamında onun da serbest bırakılmasını istiyor.