15:51 son güncelleme
Bianet Bültene Abone Ol
facebook twitter rss youtube
  • BİANET
    1. Anasayfa
    2. Haber Listesi
    3. Yazarlar
    4. Galeriler
    5. Özel Dosyalar
  • BİAMAG
    1. Anasayfa
    2. Yazılar
    3. Yazarlar
    4. Galeriler
    5. Bia Kitaplığı
  • KURDÎ
    1. Destpêk
    2. Nûçe
    3. Nivîskar
    4. Galerî
    5. Têkilî
  • ENGLISH
    1. Homepage
    2. News-Articles
    3. Bylines
    4. Galleries
    5. About Us
  • KADIN-LGBTİ
    1. Anasayfa
    2. Haber Listesi
    3. Erkek Şiddeti-Çetele
    4. Şiddete Uğrarsanız
    5. Bağlantılar
  • ÇOCUK
    1. Anasayfa
    2. Haber Listesi
    3. Yazarlar
    4. Çocuklardan
    5. Bağlantılar

Haber Listesi

  • Bianet
  • Biamag
  • Kurdî
  • English
  • Kadın
  • Çocuk

Marina Abramoviç 70'lerden günümüze 40 senelik kariyerinde bedeninin sınırlarını zihnin imkanlarıyla zorlayan, izleyici kitlesiyle ilişkisini uç noktalara taşıyan dünya çapında Sırp bir performans sanatçısı.

Marina Abramoviç: Sanatçı Aramızda adlı belgesel LGBT Dayanışma Derneği Pembe Hayat'ın düzenlediği ve halen devam etmekte olan KuirFest 2013'ün programında yer alıyor.

Sundance, San Francisco, Atina ve Valladolid gibi saygın festivallere katılmış, Berlin ve Saraybosna'da seyirci ödülü kazanmış olan yapım provokatif sanatçının 2010 yılında New York Modern Sanat Müzesi MoMA'da gerçekleştirilen retrospektifinden yola çıkarak ayrıntılı bir portresini çiziyor.

Tito Yugoslavyasında büyümek

1946 doğumlu Marina'nın ebeveyni II. Dünya Savaşı sırasında faşistlere karşı mücadele vermiş olan partizanlardı, hatta babası Vojo harpten sonra milli kahraman ilan edilmişti. Babanın aileyi terk etmesini müteakip annesi Danica 60'lı yılların ortalarında Belgrad'daki Devrim ve Sanat Müzesi'nin müdürlüğünü yapmaya başlamıştı, fakat eve hakim olan disiplin azalmadığı gibi Marina'ya uygulanan, geceleri en geç saat 10'da eve dönme kuralı genç kadın 29 yaşına varana kadar sıkıca sürdürülüyordu.

1965-70 yılları arasında Yugoslav başkentinin Güzel Sanatlar Akademisinde eğitim görmüş olan sanatçı o yıllarda yaşadığı durumu bir çılgınlık olarak hatırlıyor ve kendini kesme, kırbaçlama, hatta yanarak ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalma gibi olayların kesinlikle gece saat onda eve kapanmadan önce yaşandığını söylüyor.

Her şeye rağmen, zaman içinde hareketsizlik, sessizlik ve dayanıklılık konusunda da uç noktalara varacak olan sanatsal deneylerinde Marina aldığı sıkı eğitimin katkısını asla inkar etmiyor ve isyankarlığıyla birleştiğinde enerjisinin nelere kadir olduğunu günümüzde bile ispatlamaya devam ediyor.

Ulay'la yakalanan uyum

Marina Amsterdam'a taşındıktan sonra 1976 yılında tanıştığı, sanat adı Ulay olan Alman sanatçı Uwe Laysiepen'le ego ve sanatçı kimliğini sorgulama yönünde ortak çalışmalar yürütmeye başladı. Zaten radikal olan performansları aralarındaki aşk ve zihniyet uyumu sayesinde yepyeni ufuklara doğru açılmalarına imkan tanıdı; seksle özgürleştiler, vücutlarını tokuşturdular, sesleri kısılana kadar birbirlerine bağırdılar, iki başlı tek vücut haline gelmek üzere sınırları zorladılar.

Bir kapı girişinde karşılıklı çırılçıplak durarak aralarından geçmek zorunda kalan sanatseverleri sınarken bir masa başında bitkin düşene kadar göz göze bakıştılar; kendilerini birer sanat eseri olarak müzelerde teşhir ederken duyularını kontrol altında tutmak, bedenlerini şiddete maruz bırakmak suretiyle kimlik arayışında yol aldılar; aynı zamanda baskıcı siyasi rejimlere muhalefetlerini de sürdürdüler.

Bu arada bir karavanda yaşıyor ve Avrupa'yı baştan başa katediyorlardı. Bunu Avustralya'da Aborijinlerle geçirecekleri bir sene ve Hindistan'daki Tibetli Budistleri ziyaretleri takip edecekti.

1988 yılında gerçekleştirdikleri performans ise Çin Seddi'nin iki ucundan başlayıp ortasında buluşmalarıyla biten zorlu yürüyüştü. Fakat ne yazık ki umulan olmadı ve evlilikle sonuçlanması beklenen bu süreç iki sanatçının ayrılmasıyla son buldu.

Balkan hassasiyeti

Marina epey sarsılsa da çalışmalarını tek başına yürütmeye devam etti; kaybettiği özgüvene kavuşmak için göğüslerini büyütmesi feministlerle kendisi arasına koyduğu mesafeyi belirginleştirdi.

1997 yılında düzenlenen Venedik Bienali sırasında gerçekleştirdiği "Balkan Baroque" adlı performansı yine büyük sansasyona sebebiyet verdi. Isının gün geçtikçe arttığı bodrum katındaki bir mekanda kanlı hayvan kemiklerinin üzerine oturarak onları temizlemeye çalışıyor olması adeta savaşın utancını silmenin imkansızlığını temsil ediyordu. Dört gün boyunca kokunun gittikçe arttığı bir ortamda çocukluğundan kalan halk şarkılarını okudu, gözyaşı döktü ve en başta son Balkan harbi olmak üzere dünyadaki tüm savaşları lanetledi.

MoMA'daki başarı

Sanat dünyasıyla popüler kültürü birleştiren ender etkinliklerden biri olarak nitelenen 2010 New York retrospektifi 90 gün sürdü ve bazılarınca performans sanatının müze ortamında tekrar yaratılabildiğinin kanıtı oldu; yüz binlerce sanatseveri MoMA'ya çekti, binanın önünde uzun kuyruklar oluştuğu gibi bir gece öncesinden girişte kamp kuranlar bile oldu.

Ne de olsa radikal sanatçı Marina'nın daha önce şahsen gerçekleştirdiği ve başkalarınca New York Modern Sanat Müzesinde tekrar hayata geçirilen performansları dışında kendisi de Ulay'la yıllar önce uygulamaya koyduğu deneyi izleyicilerle paylaşmak üzere huzurlarındaydı.

Abramoviç yine sınırlarını zorladı ve kendisiyle göz göze gelip kah duygulanan, kah rol kapmaya çalışan insanlarla üç ay boyunca enerjisini paylaştı.

İngilizce adıyla Marina Abramović: The Artist Is Present belgeselinin yönetmenliğini Matthew Akers ve Jeff Dupre yapıyor ve sanatçının hayatı boyunca sürdürdüğü meydan okumaları 106 dakikaya elinden geldiğince sığdırmaya çalışıyor.

İKSV'nin 2012 Uluslararası İstanbul Film Festivali sırasında Türkiyeli sinemaseverlere göz kırpmış olan kaliteli yapım her ne kadar analitik olmaktan çok övücü bulunsa da çeşitli arşiv görüntüleri ve sanat camiasının özel simalarıyla yapılmış röportajlarla destekleniyor.

Politik kimliğiyle tanınan Esmeray'ın 17 Ocak Perşembe akşamı Kızılay Büyülü Fener Sinemasında seyircileri kahkahaya boğan tiyatro performansıyla başlayan KuirFest'te Marina Abramoviç'le ilgili belgesel 21 Ocak saat 21:15'te aynı sinemada gösterilecek.

Bu sene 17-24 Ocak tarihleri arasında Ankara'da ikincisi düzenlenen, yukarıda bahsi geçen mekan dışında Ankara Goethe Enstitüsü ve cermodern'de film gösterileri ve panellerden müteşekkil KuirFest, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans dayanışma derneği Pembe Hayat'ın rengârenk bir etkinliği.

Marina'nın yıllar sonra Ulay'la tekrar buluşmasını da seyirciyle paylaşan belgesel dışında festivalde birbirinden çekici yapımlar var, programına göz atmanız tavsiye edilir. (MT/ÇT)

MARİNA ABRAMOVİC Vücudunun Sınırlarını Zorlayan Sanatçı
"Marina Abramoviç: Sanatçı Aramızda" belgeseli, 70'lerden günümüze bedeninin sınırlarını zihnin imkanlarıyla zorlayan, izleyiciyle ilişkisini uç noktalara taşıyan dünya çapında bir performans sanatçısının hikayesini anlatıyor.
Murat Türker Roma - BİA Haber Merkezi 19 Ocak 2013, Cumartesi 00:02
Haberi mail ile paylaş.
Kapat

Anahtar Sözcükler

  • marina abramovic
  • uwe laysiepen
  • sanat
  • belgesel

Yazarın Önceki Yazıları

  • Fevkaladeliğin Gölgesinde İstanbul Film Festivali 21 Nisan 2018
    Murat Türker, 6-17 Nisan tarihleri arasında 37. kez düzenlenen İstanbul Film Festivali'nden altı ...
  • Savaştan Kurtulan Kaplumbağa 14 Nisan 2018
    Türkiye'ye silah satışıyla sık sık gündeme gelen Almanya'nın askerî müdahaleleri, göçmen politikası ve ...
  • Sağlam Şarkılar 07 Nisan 2018
    İstanbul Film Festivalinde yer alan Sağlam Şarkı (Song of Granite) adlı film 1919-1984 ...
  • Fındık Gibi Geçti 02 Nisan 2018
    Ercan Kesal'ın İstanbul Film Festivalinde yarışan Fındıktan Sonra adlı belgeseli köyden kente göçün ...
  • Futbol Kuralları Değişir mi? 31 Mart 2018
    İstanbul Film Festivali'nin 2018 yılı programında yer alan Corneliu Porumboiu'nun Sonsuz Futbol adlı ...

Bugün En Çok Okunanlar

  • IŞIL CİNMEN'İN SÖYLEŞİSİ Ayşe Çelik: Beyazıt Öztürk’ün Özür Dilemesine Çok Üzüldüm 05 Kasım 2016
  • MERVE KÜÇÜKSARP YAZDI Kemal Tahir: En Dokunulmaz İktidarlara Bile Muhalif 21 Nisan 2018
  • EROL MALÇOK YAZDI Yıkıma Sürüklenen Antalya 21 Nisan 2018
  • MURAT BAYRAM'IN SÖYLEŞİSİ "Renksiz Rüya”: Beyaz Perdeye Yansıyan “Çoğu Kürdün Çocukluğu" 21 Nisan 2018
  • ŞEYHMUS DİKEN YAZDI Alkışla(ma)mak! 21 Nisan 2018
  • BİANET
  • BİAMAG
  • KURDÎ
  • ENGLISH
  • KADIN-LGBTİ
  • ÇOCUK
YeniHayat Bilişim

Bu web sitesi IPS İletişim Vakfınca İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı (SIDA) desteğiyle yürütülen, "Haklar İçin Habercilik, Haberciler İçin Özgürlük" -kısa adıyla BİA3 - projesi kapsamında yayınlanmaktadır. Bu web sitesinin içeriği yalnızca IPS İletişim Vakfı'nın sorumluluğundadır ve hiçbir biçimde SIDA'nın tutumunu yansıtmamaktadır.