Şenyurt: Askeri Müdahalede Bulunulmasın
BSB olarak İsrail'in Lübnan'a ve Filistin'e yönelik saldırılarını kınamak için belgesel film gecesi düzenlediklerini bianet'e açıklayan Şenyurt "Uyumuyorum! Ortadoğu İçin Ayaktayım!" etkinliğinin, 19 Ağustos'ta (cumartesi) saat 21:00-05:00 arası gerçekleştirileceğini söyledi.
Şenyurt: Türkiye askeri müdahalede bulunmasın
Şenyurt "Kalamış'ta Ortadoğu'nun gerçek öykülerini o gece izleyeceğiz. Gün ağarıncaya kadar uyumuyoruz. Uyumadığımızı, gözümüzün ve yüreğimizin orada olduğunu duyuruyoruz. Filistinli, Iraklı, Lübnanlı ve onları anlatan dünya belgeselcilerinin filmleriyle, bölgemizde akıtılan kanın acısını paylaşıyoruz" diyor.
Şenyurt etkinliğin BSB ve Kadıköy Belediyesi'nin işbirliğiyle gerçekleştirdiğini söyleyerek "Bölge içinde olan bitenlere ilişkin haber akışında eksik aktarmalar var. Çeşitli yanıltıcı alanlarda dolanılıyor" diyor.
"İnsan hayatına kastetmeyen yöntemler de var"
BSB'nin talepleri bu saldırıların durması ve Türkiye'nin herhangi bir askeri müdahalede bulunmaması.
"Sonuçta ortaya çıkan birbirimizi kavramamızın yollarını tıkayan bir ortam. Bir çok barışçıl yöntem var. Bunu bu bölge insanı keşfeder, keşfedecektir. Ticari, diplomatik ve kültürel yaptırımlar, içine askeri yaptırımlar girdiğinde, silah girdiğinde çok daha etkilidir. İnsan hayatına kastetmeyen yöntemlerdir. Biz belgeselciler olarak birbirimizin acısına kulak vermemiz ve birbirimizi kavramamızın, barış için müdahalenin peşindeyiz."
Belgesel sinemacıların savaş karşıtlığı
Belgesel sinemanın birbirimizi tanımaya, kavramaya yardımcı olan bir alan olduğunu söyleyen Şenyurt içinde yaşadığımız sorunları birbirimizle paylaşmaya da katkısı olan belgesel sinemacılığın, kendi araçları ve kendi diliyle yaşananları aktardığı düşüncesinde.
"Bölgemizde yaşanan sorunlara dair kamuoyunun daha boyutlu bilgilenmesine belgeseller aracılığıyla.yardımcı olmak istiyoruz. Bu nedenle BSB'nin de içinde olduğu Greenhouse projesinden, İsrail sermayesi söz konusu olduğunda çekildik."
Bu protestolara örnekler veriyor Şenyurt. Filistinli sinemacıların başlattığı, İsrail sermayesinin olduğu alanlardan çekilme protestosuna İsrailli belgesel sinemacılardan da destek geldiğini söylüyor. Ayrıca Locarno Film Festivali'nin İsrail sermayesini reddederek, sponsorluk logolarını her türlü dokümanlarından çektiğini belirtiyor.
İsrail'i protestolar sürüyor
Şenyurt'un verdiği örnekler bununla da sınırlı değil: "Bölgede yaşanan sorunlara karşı bir arada yaşamayı öngörenler ortak hareket etme ihtiyacı içindeler. Herkes kendi alanında, araçlarıyla İsrail sermayesini reddederek kültürel protestolarını gösterdi."
"Edinburg Film Festivali aynı tavrı gösterdi; İrlanda Parlamentosu protesto metni yayınladı; Güney Afrika'da ticari anlaşmaların kesilmesi için gösteriler yapıldı ve Polonya'nın başkenti Glascow'daki Kriket Şampiyonası önce İsrail sermayesini reddetti, ardından da şampiyonayı tamamen iptal etti.
Iraklılar, Lübnanlılar ve İsraillilerle paylaşılan aynı gökyüzünün altında Kalamış'ta, barış için bir araya gelmeye çağıran Şenyurt "Siz yoksanız bir eksiğiz" diyor.(AD/EZÖ)
BSB'nin Kalamış 19 Ağustos Programı
* Duvar 21:00
Yönetmen: Simone Bitton
İsrail / 95'
Mur ((Duvar), film yapımcısının, hem bir Yahudi aynı zamanda da bir Arap olması dolayısıyla her iki kimliğini de ortaya koyarak nefret ve kinin çizgilerini bulanıklaştırdığı, İsrail Filistin çatışması üzerine yapılmış önemli bir yapım.
Bu çılgın duvarın binaların yükseldiği tarafta Arapça ve İbranice günlük ifadeler ve ilahiler, savaşın söylevlerine meydan okurken öteki taraftan kulakları sağır eden gürültüleriyle buldozerler geçmektedir.
* Arna'nın Çocukları 22:50
Yönetmen: Juliano Mer Khamis ve Danniel Danniel
Filistin / 84'
"Arna'nın Çocukları" Arna Mer Khamis tarafından kurulan bir tiyatro grubunun öyküsünü anlatıyor. Filmin yönetmeni olan Arna'nın oğlu Juliano Der Khamis tiyatronun yönetmeni. Kamerasıyla 1989 ve 1996 yılları arasındaki provaları kaydetmiştir. Şimdi ise çocuklara ne olduğunu öğrenmek üzere geri dönmüştür.
* Düşlerin Ve Korkuların Sınırları 00:30
Yönetmen: Mai Masi
Filistin / 55'
Film iki genç Filistinlinin, Şatila mülteci kampındaki Mona ile Beytüllahim'deki El-Dayşa kampındaki Manar'ın yaşamlarındaki birkaç ayı yansıtıyor. Biri Lübnan'ın aşırı marjinalizasyonuyla yönetilen, öteki İsraillilerin askeri ve ekonomik baskısı altında iki farklı kampta yaşayan bu iki genç kız bir yoksunluk teması üzerine çeşitlemeler sergilemekte.
* Son Düşman 01:30
Yönetmen: Nitzan Gilady
İsrail / 59'
Amerika'lı yazar Jim Mirrone, üç yıl önce yazmaya başladığı İsrail -Filistin çatışmasını anlatan bir oyun. Mirrone, rüyasında oyununun çeşitli toplulukların aktörlerince oynandığını görür: İsrailliler, Filistinliler,Ürdünlüler... Film, oyuncuların, iki ay süren oyun çalışmalarındaki grup birliğini, içlerindeki politik ve kişilik çatışmalarını ve Amerikalı yazarlarla olan ilişkilerini izliyor. Acı dolu geçmişi yüzünden gruba uyum sağlamakta zorlanan Filistinli aktrist Achsen Tourkia'nın üzerinde odaklanıyor.
* Filistin Ocak 2003 02:50
Yönetmen: Ümit Kıvanç ve Ümit Şahin
Türkiye / 17'
2003 yılı Ocak ayında, davetli olarak İsrail ve Filistin'e giden Türk Tabipler Birliği heyetindeki üç hekimin "gezi notları". Kontrol noktaları, yasak bölgeler vs. arasında parça parça olmuş yerleşim yerlerinde Filistinlilerin en küçük güvenceden yoksun yaşamı.
* Şatila'nın Çocukları 03:20
Yönetmen: Mai Masri
Filistin / 50'
Şatila kampı ilk kez, 1982 yılında Sabra-Şatila'da meydana gelen ve dünyayı sarsan korkunç katliamla tanındı. Beyrut'ta, "sefaletin göbeği"nde sayılabilecek olan kamp, evlerini terk etmek zorunda kalmış, işsiz ve yoksul 15 bin Filistinli ve Lübnanlının barınağıydı. Büyükanne ve büyükbabalarının Filistin'den sürülmelerinin üzerinden elli yıl geçtikten sonra, Şatila kampında yaşayan çocuklar, mülteci kampında büyümenin ruhlarda iz bırakan gerçekleriyle karşı karşıya. Belgesel film yapımcısı Mai Masri, iki Filistinli çocuğun, 11 yaşındaki Ferah ile 12 yaşındaki İsa'nın yaşamlarına odaklanır.
* Yaşam Mücadelesi 04:30
Yönetmen. Ghada Terawı
Filistin / 28'
İntifada'nın ilk ayları sırasında çekilen bu belgesel film, İntifada üzerine medyaya yansıyanlardan farklı bir gerçeklik sunmaya çalışıyor. Film boyunca yönetmen, en ön saflarda durup ülkelerini savunan, İsrailli askerlere taş atan çocukların yaşamlarının, kaygılarının ve küçük düşlerinin derinliğine inmeye çalışıyor.
