“Duruşmaya katılan kadınlar sonucu öğrendikten sonra yakınlarını bir kez daha kaybetmiş gibi hissettiler. Onlar için ikinci kez yas dönemi başlamış gibiydi.”
Avukat Veysel Vesek, emekli Albay Cemal Temizöz ve diğer sanıkların beraat ettiği JİTEM davasıyla ilgili bianet’e konuştu, duruşma çıkışında ailelerin yakınlarını bir kez daha kaybetmiş gibi hissettiğine tanık olduğunu söyledi.
TIKLAYIN - TEMİZÖZ DAVASINDA TÜM SANIKLARA BERAAT
“Aileler zaten çok zor maddi koşullarda duruşmaya gelebildi, çoğu zaman avukatlarının, baroların yardımıyla katılabildiler. Bu sebeplerle tüm duruşmalara da gelemediler zaten. Sonunda da böyle bir sonuç çıktı.”
Avukat Vesek sözünü, “Yine de adalet önünde er geç hesap verecekler” diye bitirdi.
Karara itiraz edecekler
Şırnak, Cizre’de 1993-95 yıllarında 21 kişinin gözaltında kaybedilmesi ve faili meçhul cinayetle öldürülmesiyle ile ilgili davanın karar duruşması dün Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Sanıklar dönemin Cizre İlçe Jandarma Komutanı, emekli Jandarma Kıdemli Albay Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atağ, Kukel Atağ, Tamer Atağ, Adem Yakin, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve Burhanettin Kıyak tüm suçlamalardan beraat etti.
Avukat Vesek karara itiraz edeceklerini, temyize gideceklerini ifade etti.
Adli Tıp raporu delil değil mi?
Mahkeme bu davada ve faili meçhul cinayetlerin yargılandığı diğer davalarda, tanık eyanlarının mahkumiyete yetmeyeceğini ileri sürdü. Avukat Vesek ise tanık beyanlarının yanı sıra otopsi raporları, cenazeler, Adli Tıp raporları gibi birçok başka delil olduğunu, mahkemenin bunları dikkate almadığını belirtti.
“Bu dava, son dönemde açılan faili meçhul ve yargısız infazların yargılandığı diğer tüm davalara göre en kapsamlı dosyaya sahipti. Tanık ve müşteki beyanlarını destekleyen birçok delil vardı.”
“Örneğin bir tanık öldürülen kişinin başına vurulduğunu söylüyor, öldürülen kişinin başına vurulduğuna dair otopsi raporu ve Adli Tıp raporu var.”
“Ramazan Elçi'nin kalp krizi değil silahla öldürüldüğünün gizli tanık beyanıyla ortaya çıkmasının ardından mezarı açıldı, Adli Tıp raporu da silahla öldürüldüğünü doğruladı. Ya da İbrahim Adak’ın bombayla öldürüldüğünü tanıklar anlattı, Adli Tıp raporu da bunu teyit etti.”
Avukat Vesek, “Bunlar delil değil mi?” diye sordu.
Üç beraat, bir terfi |
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinin Aşağı Ölçek köyünde Nisan 1995 tarihinde Nezir Tekçi’yi zorla kaybettiği için “canavarca his ile veya işkence ve tazip ile kasten öldürmeden” suçlanan Yarbay Kemal Alkan ile emekli Albay Ali Osman Akın, Eylül 2015’te beraat ettirildi. Mardin’de 1992-94 yılları arasında 13 kişiyi yargısız infaz etmek iddiasıyla yargılanan Musa Çitil, Mayıs 2015’te Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/50 esas sayılı ve 2014/118 numaralı kararı ile beraat edip, Ağustos ayında da terfi ettirilerek Diyarbakır ili Jandarma Tugay Komutanı olarak atandı. Silopi’de altı köylünün zorla kaybedilmesiyle ilgili yargılanan Emekli Tuğgeneral Mete Sayar, Temmuz 2015’te beraat etti. |
“Sanık Albayın avukat ücreti de devletten”
Vesek, neden delillerin dikkate alınmadığını ve beraat kararı çıktığını da şöyle açıklıyor:
“90’lı yıllarda işlenen suçlarla ilgili açılan davalarda son dönem art arda beraat kararı veriliyor. Yargının cezasızlık politikası uyarınca devlet görevlileri korunmaya devam ediliyor. Davalar geçmişle yüzleşme, ‘beyaz Toroslar’ diye başladı ortada samimi değillerdi. Yargıdaki genel eğilim bu dosyaların rafa kaldırılması yönünde.”
“Cemal Temizöz’ün avukatlık ücreti bile uzun süre İçişleri Bakanlığınca karşılandı. Oysa bu sadece görev suçlarıyla ilgili geçerlidir, cinayet, yargısız infaz görev suçu değildir. Avukatlık ücretinin karşılanması bizim yaptığımız itirazın ardından kesildi. Bu bile devlet korumasıdır.” (AS)
* Fotoğraf: Sinan Balcıkoca / AA