Yakınlarının bir sıkıntısı olduğu zaman onları neşelendirmeyi daima o başarırdı. Yaşadığı tüm zorluklar ve acılara rağmen, içindeki yaşam sevinciyle mizahı birleştirir, sevdiklerini mutlaka güldürürdü.
Haziran Yangını, Gezi direnişi sırasında Ankara'da polis kurşunuyla öldürülen Ethem Sarısülük hakkındaki gerçekleri bize tekrar yaşatan çarpıcı bir belgesel.
Yönetmenliğini Gürkan Hacır'ın yaptığı 65 dakikalık yapım, İKSV tarafından 34. Uluslararası İstanbul Festivali kapsamında, bu sene ilk defa düzenlenen ulusal belgesel yarışmasında yer alıyor.
Sarısülük ve ailesini yakından tanıma imkanını sağlayan filmde adalet arayışı sırasında yaşanan utanç verici sürece de ayrıntılarıyla şahit oluyoruz.
Hepimiz için adalet
Belgeselin posterinde ve fragmanında belirtildiği şekilde, "kameraların önünde işlenen bir cinayet, herkesin gördüğü bir katil, örtbas edilmeye çalışılan bir suç ve direnen bir aile" ile karşı karşıyayız. Anne ve babası, kardeş ve yakınları, Ethem'in kişiliğini daha iyi anlamamızı sağlarken, Alevi Türkmen geleneğinin gücüne de tanıklık ediyoruz.
Cinayetin işlendiği anla ilgili muhtelif kamera çekimleri, polis memuru Ahmet Şahbaz'ın fiili gerçekleştirdiğine dair herhangi bir kuşku bırakmazken dava sürecinin çarpıklığı, yönetmen Hacır'ın ifade ettiği gibi, siyasi iktidarla hukukun bilek güreşine işaretti. Sanığın takma bıyık ve perukla duruşmaya gelmesi, akabinde savcı ve hakimin uyuyakalması gibi trajikomik sahneler, hükümetçe verilmek istenen mesaja, polisin korunduğuna, Ethem'in yakınlarına saygı gösterilmediğine dair bariz dinamiklerdi.
Gayet zorlu geçen dava sürecinin sonunda, kasten adam öldürme suçundan verilen hükmün asgari seviyede tutulması da epeydir devam etmekte olan ve son zamanlarda ayyuka çıkan çifte standart düzenini teyit ediyordu. Dava ve cenaze sırasında güvenlik kuvvetlerinin Sarısülük için toplanan kalabalığa karşı aldığı tavır baskıcı bir polis devleti olma yolunda uzun zamandır provası yapılan senaryonun alıştırmalarından biri gibiydi.
Senaryosu da kendisine ait Haziran Yangını, Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu karanlık dönemle ilgili Gürkan Hacır'ın ekibiyle hazırladığı önemli bir belge. Sarısülük ailesinin çok özel anlarını yakalayan belgesel, acılarımızla baş etme konusunda bize adeta ders veriyor.
Ethem'in anısı
Belgesele, Ali Tekbaş, İmran Erim ve Serhat Bostancı'dan müteşekkil Lawje grubu, özgün müziğiyle katkıda bulunmuş. Haziran Yangını ve Sarısülük ailesine yaşatılanlar seyirciye hüzün veriyor; Türkiye'de bazı insanlara ikinci sınıf insan muamelesi yapılması, kat edilmesi gereken mesafenin uzunluğuna bir kez daha işaret ediyor.
Üzüntü ile öfke birbirine karışırken, babacan Ethem'in anısı, umut ve cesaret aşılıyor. Sarısülük ailesi ve yakınlarının tavrı daha adil bir dünya için mücadelede dirayetli olmamız gerektiğini hatırlatırken, sevgi ve barış dolu bir gelecek için sürdürülen direnişin gücüne güç katıyor. (MT/ÇT)