bianet’in çeviri stajı programını başlattığını öğrendikten kısa süre sonra staj başvurumu yaptım ve beklemeye başladım. Açıkçası bu kadar çabuk geri dönüleceğini beklemiyordum. Görüşmeye gittiğimde bianet'in yerini bulmam zor olmadı. Galatasaray Lisesi’nin ordan aşağı indin mi biraz yürüyünce buluyorsun işte..
Deneme çevirimi başarıyla tamamladıktan sonra, bianet’te staj serüvenim başladı.
İlk gün biraz sakarlık, biraz heyecanla Barış’ı güldürmeyi başardım ve kendim gibi samimi insanlarla aynı ortamda olduğum için gerçekten mutlu oldum. bianet çeviri stajı programının ilk çevirmeni olduğum için gurur duyuyorum her şeyden önce.
bianet samimi ve sıcak bir çalışma ortamı sunuyor size. İnsanlar iş konusundaki bilgilerini, hayat tecrübelerini sizinle paylaşmakta hiçbir sakınca görmüyor.
Barış gerçekten de başarılı bir editör ve çevirmen. Özellikle preposition'ları, auxiliary verb'leri kullanımı bir harika. Hatalarımı görmemde bana katkısı büyük oldu ve gerektiği yerde de beni takdir etmekten çekinmedi. Onunla iyi geçinirseniz size öğretecek şeyi boldur. Aynı zamanda iyi bir arkadaş ve dosttur da.
Peki ben bu işin neresindeydim biraz ondan bahsedeyim.
Çevirdiğimiz haberler içinde en çok kadın ve çocuk odaklı olanlar dikkatimi çekiyordu ve bu tarz haberleri çevirmekten zevk alıyordum. Bazen de kadına ve çocuklara uygulanan şiddet haberleri canımı sıkıyor, bütün bir günü asık suratla gıpgri bir havada geçiriyordum. Anlaşılan o ki, kişi gazeteci olmak istiyorsa yufka yürekliliği bazı zamanlar rafa kaldırmalı. Fakat bu sadece iş ciddiyeti. İnsaniyeti tamamıyla kaybetmekten de bahsetmiyorum elbette.
Bu haberler içinde özellikle bir isim aklıma kazındı. Çocuk yaşta evlenip, kocasından yıllarca şiddet gören ve sonunda bu savaşı zaferle kazanan, hatta Karaz Belediye eş başkanı olan bir kadın: Berivan Elif Kılıç.
Ve göğsümü gururla dolduran daha nice kadın… Başörtülü ya da başörtüsüz, inanan ya da inanmayan, kadın ya da erkek ya da trans… Her ne olursa olsun “insan” olan niceleri…
bianet gerçekten de insanın ülkeye ve ülkedeki insanlara, partilere ya da şahıslara ya da bakış açılarına olan önyargılarınızı tamamen kıran ve alt eden bir yer. Gerçekten de dünyaya daha geniş baktıkça daha rahat nefes alıyor, daha huzurlu oluyorsunuz. Bu benim için işe yaradı, sizde de aynı etkileri yaşatabilir. Tabi bu size bağlı.
Biraz da iş arkadaşlarımdan bahsedeyim.
Nadire Mater saygı duyulası, başarılı ve çalışkan bir kadın. Haluk Kalafat, muhabbet etmekten büyük zevk aldığım bir insan. Çektiği İstanbul ve vapur temalı fotoğraflar hayranlık uyandırıcı. Barış’ı zaten anlattım. Yüce Yöney, Evren Gönül, Korcan Uğur, Baran Gündoğdu benim için iyi birer arkadaş ve kardeş oldu. Erol Önderoğlu’nun yakışıklı oğlunu da sevmeye doyamadım. 10 yaşında çocukla bilgisayar oyunu muhabbeti yapmak gibisi yok.
Ekin, Çiçek, Ayça, Nilay, adaşım Beyza, Elif ve tabi ki Leyla… Hepsi de iyi birer arkadaş, yoldaş oldu bana bianet’teki bu bir aylık süreçte. Zaman çabuk geçti. Gitmek istemedim. Lafı uzattım.
The Terminator filminden Arnold Schwarzenegger repliğiyle bianet’e şimdilik veda edeyim:
“I’ll be back!”…