Bayrampaşa Cezaevi'nde 12 mahkumun yaşamını yitirdiği Hayata Dönüş Operasyonu'ndan 10 yıl sonra 39 asker hakkında Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın bugünkü yedinci duruşmasında, cezaevlerinde mahkumlarla görüşen heyetten iki kişi tanık olarak dinlendi.
Operasyon sırasında C11 koğuşunda olan mahkumlar Mehmet Boztepe, Emin Gökdurna ile Türker Kazak da olay anında yaşananları anlattı. Operasyonda öldürülen Murat Ördekçi'nin annesi Fatma Ördekçi ile Mehmet Ördekçi'nin müşteki olma talepleri de kabul edildi.
Mahkeme Başkanı Hayri Özdal, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan (JGK) operasyon sırasında çekilen video görüntülerini göndermesine ve sanıkların bir sonraki duruşmaya getirilmesine hükmetti. Adli Tıp Kurumu'ndan da otopside çekilen fotoğraf ve görüntüler istenecek.
Ayrıca, olay yeri tutanağına dair JGK'dan yollanan 2005 ve 2011'de tarihli iki ayrı yazı geri gönderilerek, jandarmadan bunlarla ilgili açıklama talep edildi.
Jandarmanın, görüntüleri ve tutanakla ilgili bilgi yollamaması durumunda, hakkında suç duyurusunda bulunulacak.
Operasyonda görev alan emekli Binbaşı Zeki Bingöl, olayın her anının videoya çekildiğini söylemişti. JGK'dan 27 Ekim 2005'te İl Jandarma Komutanı Ünal Karaosmanoğlu imzasıyla mahkemeye gönderilen yazıda, olay tutanağını imzaladığı ifade edilen Bingöl de dahil beş yüzbaşının isimleri veriliyordu.
2011'de mahkemeye gönderilen tutanakta ise üç sicil numarasıyla ilgili "Bu sicil numarasına sahip personel yoktur" denirken, diğer iki sicil numarasına sahip olduğu söylenen personelin isimleri de ilk açıklamayla farklıydı.
Bingöl, bianet'e yaptığı açıklamada, operasyonu düzenleyenlerin isimlerinin bilindiğini, ancak bu kişiler korunmak istendiği için ve dava sürecinin uzatılması amaçlandığından" isimlerin açıklanmadığını söyledi.
"Davayı zamanaşımıyla kapatmak istiyorlar" diyen Bingöl, "O tutanakta imzası olanların isimleri, operasyonu kimin yönettiği bellidir" dedi.
Duruşmada ayrıca, avukatların, olay tutanağını imzalamayan savcılar Ferzan Çitici ile Fikret Ünalan'ın ve Bingöl'ün sonraki duruşmada dinlenmesi talebi kabul edildi. Dava, 25 Mayıs 2012'ye ertelendi.
"Yanmaktan tesadüfen kurtulduk"
Operasyondan önce anlaşma sağlamak amacıyla mahkum temsilcileriyle yapılan görüşmelerdeki heyette yer alan Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan (TİHV) Metin Bakkalcı ile Avukat Yücel Sayman da tanık olarak dinlendi.
Eski Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Bakkalcı ile eski İstanbul Barosu Başkanı Sayman, "Görüşmelerde önemli mesafe kat edildiğini, içeride bir direniş olmadığını, cezaevinin devletin kontrolünde olduğunu ve anlaşmaya varılmak üzereyken operasyonun yapıldığını" söyledi.
Bayrampaşa Cezaevi C11 koğuşunda bulunan mahkumlar, koğuşa sıkışıp kaldıklarını ve bir itfaiyenin kendilerini tesadüfen görmesiyle yanmaktan son anda kurtulduklarını söylediler.
Müşteki sıfatıyla verdikleri ifadede, Murat Ördekçi'nin ayağından vurulduğunu, havalandırmada saatlerce bekletildiğini, hastaneye götürülmediğini, yardım edilseydi kurtarılabileceğini açıkladılar.
Bakkalcı da, operasyonda hayatını kaybeden Ördekçi'nin ailesinin açtığı davada, mahkemenin 109 bin TL ödenmesine hükmettiğini hatırlatarak, "Mahkeme, olayın bütünüyle devletin sorumluluğu olduğunu söylemişti" dedi. Bakkalcı, ifadesinde ayrıca şunları söyledi:
"Görüşmelerimizde de tanık olduğum gibi, cezaevinin içerisi, cezaevi yönetiminin ve devletin kontrolündeydi. İddia edildiği gibi bir direniş söz konusu değildi. Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Meclis'te, toplumsal mutabakat sağlanıncaya ve makul sayıda insanın bir arada yaşayabileceği mimari değişiklikler yapılana dek F tiplerine naklin ertelendiğini açıklamıştı."
"Görüşmeler sürseydi olumlu sonuca ulaşma imkanı çok büyüktü. Buna izin verilmedi. Dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan 'operasyona bir yıldır hazırlanıldığını, en ince ayrıntısına kadar planlanmış olduğunu' da sonrasında açıklamıştı." (AS)